27 Mayıs 2015 Çarşamba

Madensel Tuzlar ve Vitaminler


Besinlere değerini kazandıran onların içinde bulunan madensel tuzlar ve vitaminlerdir. Madensel tuz deyince aklınıza sofra tuzu gelmesin. Gıda maddelerinin içinde bulunan bütün yararlı madenlere minerallere madensel tuz diyoruz. Hücrelerimizin, bedenimizi, organlarımızı bunlar besliyor ve bizler yaşamımızı bu madensel tuzlar sayesinde sürdürüyoruz. Eksiklikleri pek çok hastalıklara yol açıyor. Varlıkları ise ömrümüzü uzatıyor. Şimdi besinlerde bulunan bu madensel tuzların neler olduklarını ve ne işe yaradıklarını görelim
FOSFOR
75 kilo ağırlığındaki bir insan bedeninide ortalama 500 gr fosfor bulunur. Fosfor bedene zihne güç verir, aynı zamanda gelişme için çok gerekli olan kalsiyumun özümlenmesini sağlar. Kadını güzelleştiri. Erkeğe güç verir. En çok bu besinlerde bulunur; et, balık, su ürünleri, yumurta, süt, peynir,buğdaygiller, fasulye, bakla, mercimek, nohut gibi kuru sebzeler ve patates.
KALSİYUM
Bedenin gelişmesini, kemikleşmesini sağlar. Çocukların bol bol kalsiyum ile beslenmesi gerekir. En çok süt ve peynirde, yoğurttahavuç ve domateste bulunur.
Demir
Kan yapar. Et, balık, yumurta, buğdaygiller, pirinç, nohut, mercimek, fasulye gibi kuru sebzelerde, patates ve taze sebzelerde, havuç ve domateste bulunur.
Magnezyum
Organizmanın en fazla eylül ve şubat aylarında bu madensel tuza gereksinimi vardır. Gerilimi artadan kaldırır. Kadın cildinin dostudur. En çok badem, fıstık, kuru fasulye, nohut, fındıkta, çikolatalara katılan kakaoda ve mercimekte bulunur. Magnezyumlu besinler süt yoğurt ve peynir gibi hayvansal ürünlerde bulunan kalsiyumla birlikte alınmalıdır. Çünkü, birbirlerinin olumlu etkilerini, yani yararlarını yok eder.
Sodyum ve Potasyum
Dokularımızı besler ve canlı kalmasını sağlar. Sodyum yemeklerimizin tadı olan sofra tuzunda, ayrıca kereviz pırasa ve havuç gibi sebzelerde, potasyum ise taze sebze ve meyvelerde bulunur.
KÜKÜRT

Vitaminlerin özümlenmesini sağlar. Hücrelere canlılık kadın tenine parlaklık verir. Et süt sarımsak maydanoz, mercimek kuru fasülye nohut badem ve fındık gibi besinlerde bulunur.

KİL MASKESİ YAPMAK

Gerekli kil miktarı dinlenmiş mineral su ile kaplanır ve karıştırmadan 30 dk dinlenmeye bırakılır. Musluk suyu veya klor içeren herhangi bir su kullanmayın. Bütün su emilene kadar karıştırmamak önemlidir çünkü erken karıştırırsanız maskeniz pütürlü ve yapışkan olur. Bütün su iyice emilince malzemelerinizi iyice karıştırmalısınız. Karışım rahatlıkla uygulanabilecek kadar kalın, macun yoğunluğunda olmalıdır. Çok sıvı olursa yapışmaz. çok kalın olursa cilde derinden nüfuz etmez. Çok ince olan karışıma az miktarda kil ilave etmek dikkat ister. Bu durumda her seferinde karıştırarak, azar azar su ilave etmek gerekir. Kile diğer maddeler ilave edilecekse bunun bu aşamada yapılması tercih edilir. Fakat yağ veya yağ karışımının kuru kile eklenmesi en iyisidir. Reçetelerin bazılarında dinlendirilmiş şişe suyu yerine meyve veya sebze kullanılır.

MASKE VE LOSYONLARIN UYGULANMASI

- Kendinize sessiz bir zaman ve yer bulun. saçınıza bant takın ve makyajınızı bütünüyle çıkartın. Cildinizi pamuk ve dinlenmiş şişe suyu veya basit temizleme reçeteleri kullanarak dikkatlice temizleyin.

- Kasajla ya da aynada korkutucu yüzler yaparak yüz kaslarınızı gevşetin.

- Yüzünüze 1-2 dk sıcak su kabının üstünde buhara tutun. İki dk sıcak kompres uygulayın. Böylece gözenekleriniz açılır, maske daha derine nüfuz eder.

- Maskeyi parmaklarınız veya pamukla göz çevreniz hariç, uygulayın

- Maskeyi temizleme vakti gelinceye kadar yüzünüzü hareket ettirmeyin.

- Maskeyi alından aşağı doğru göze hiç bir şeyin değmediğinden emin olarak çıkartın.

KİRPİKLERİ GÜRLEŞTİRMEK İÇİN BİTKİSEL KÜR

EŞİT ÖLÇÜDE HİNT YAĞI VE BADEM YAĞINI BİR ŞİŞEDE KARIŞTIRIP 15 GÜN BOYUNCA AKŞAMLARI YATMADAN ÖNCE GÖZLERİNİZE KAÇIRMAMAYA DİKKAT EDEREK KİRPİKLERİNİZE DİPTEN UCA DOĞRU SÜRÜN.

KİRPİKLERİ UZATMAK İÇİN BİTKİSEL KÜR

1 BARDAK SUYU KAYNATIN. 1 ÇAY KAŞIĞI HİNT YAĞI VE 12 GR KAKAO YAĞI EKLEYİP KARIŞTIRIN. KABI SICAK SU DOLU BAŞKA BİR KABA YERLEŞTİRİP KREM KIVAMINA GELENE KADAR ISITIN. KARIŞIMI SOĞUTUP 15 GÜN BOYUNCA YATMADAN ÖNCE GÖZLERİNİZE KAÇIRMAMAYA DİKKAT EDEREK KİRPİKLERİNİZE SÜRÜN SÜRME İŞLEMİNİ KİRPİK KÖKÜNDEN UCA DOĞRU UYGULAYIN

GÖZ ÇEVRESİ KIRIŞIKLIKLARI İÇİN KÜR

1 kahve fincanı soya yağı, 1 kahve fincanı baden yağı ve yarım kahve fincanı avokado yağını bir kapta karıştırın. Parmak uçlarınızı bu karışıma batırıp göz çevresine masaj yaparak sürün. Bu uygulamayı akşamları yatmadan evvel yapın. Sabahları yüzünüzü yıkayıp kurulayın.Düzenli şekilde uygulandığında gözle görülür iyileşmeler elde edeceksiniz.

GÖZ ALTI MORLUKLARI İÇİN KÜR






Papatya çayı ya da lavanta çayını soğutun. 2 parça pamuğu çaya batırıp eliniz ile sıkın. Göz kapaklarınıza uygulayın. 


GÖZ ALTI TORBALARI İÇİN DOĞAL YÖNTEM(KÜR)






--------2 çay fincanı kaynar suya 2 çorba kaşığı fındık yaprağı ekleyip 15 dk bekletin. Süzüp buz dolabında soğutun. 2 parça pamuğu çaya batırıp eliniz ile sıkın ve göz kapaklarınızın üzerine yerleştirin. 10 dk bekletip yüzünüzü yıkayın. 

--------Bir bardak kaynatılmış rezene çayını soğutun. 2 parça pamuğu çaya batırın göz kapaklarınıza yerleştirin ve 15 dk bekleyin 

YORGUN GÖZLE İÇİN KÜR

2 poşet çayı yarım fincan kaynar suda 15 dk demlendirip soğutun.
2 parça pamuğu çaya batırıp eliniz ile sıkın göz kapaklarınızın üzerine
yerleştirip 10 dakika bekletin ve yıkayın :)

Yemek İçin Yaşamamalı Yaşamak İçiN Yemeliyiz


Atalarımızın “ Yemek için yaşamamalı yaşamak için yemeli” sözü çok önemli bir gerçeği dile getiriyor. Yemek için yaşayanların, yani midelerini doldurmaktan başka şey düşünmeyen oburların ömrü kısa oluyor. Yaşamak için yiyen yani beslenmeyi bilen insanlar ise daha çok yaşıyor. Yemek tek başına bir amaç değil, yaşamı sürdürmek için bir araçtır. Çok yaşamak, çok yaşayıp dinç kalmak istiyorsak beslenme şeklini de öğrenmemiz gerekir. Başta bazı afrika ülkeleri olma üzere, çok yoksul geri kalmış ülkelerde insanlar besinsizlikten ölüyor. Bu ayrı bir konu. Gelişmiş sanayi ülkelerinde ortalama ömrün uzun olmasına rağmen, bazıları da elli yaş dolaylarında oburluktan, yani aşırı beslenmekten ölüyor. Sofralarındaki yemeklerin çoğunu kalp damar ve tansiyon hastalıklarına yol açan hayvansal ürünler oluşturuyor. Buna yanlış ya da dengesiz beslenme diyoruz. Türkiye gibi gelişme yolundaki ülkelerde ise beslenme sorunu genellikle iki şekilde karşımıza çıkıyor;
  1. Eksik Beslenme: Bir ailenin sofrasında, ekonomik yetersizlikler nedeni ile yalnızca birkaç temek besin maddesi yer alıyor ve sofra çeşitten yoksunsa bu tür beslenme eksik beslenmedir. İleride ortaya çıkacak olan hastalıkların pek çoğu eksik beslenmeden kaynaklanır.
  2. Yanlış Beslenme: Yanlış beslenmenin nedeni ekonomik yetersizlik değil, bilgi eksikliğidir. Alışkanlıklar yüzünden sofra çeşitten yoksundur. Yemek masasında hep aynı nitelikte gıdalar yer alır. Oysa aynı giderler yapılarak sofraya, madensel tuzlar ve vitaminler yönünden zengin ve çeşitli yemekler konabilir. Dengeli beslenme böyle sağlanır.
 DENGELİ BESLENME
Dengeli beslenme bilgiye dayanır. Bunun yanıu sıra, elbette ki ortalama bir gelir düzeyi gerekir. Ancak bazı aileler, ortalama bir gelire sahip olmalarına rağmen, aşağıdaki nedenlerden dengeli beslenmeyi gerçekleştiremez
  1. Besin maddelerinin nasıl alınacağını
  2. Nasıl pişirileceğini
  3. Nasıl korunacağını
  4. Sofrada hangi değişik besinlerin bulunması gerektiğini
  5. Çocuğun, yetişkinin ve yaşlının nasıl besleneceğini
  6. Besinlerle hastalıklar arasındaki ilişkiyi
  7. Mutfak malzemelerinin seçimini ve kullanılışını
  8. Vitamin ve mineral kaybının ne olduğunu
  9. Tasarruf kurallarını bilmezler

BİLİMSEL OLARAK ASTROLOJİNİN İSPATI

Elektronik Mühendisi ve yazar Maurice Cotterell, dünyanın çevresinin atmosfer gibi saran radyasyon kuşaklarını incelerken pirelenmiş. 1957 yılında NASA da çalışan bilim adamı James Van Allen tarafından keşfedilen ve onun adıyla anılan bu, güneşten gelen radyasyonu süzdüğünü ve dünyaya gönderdiğini, güneşin yıl boyunca 12 çeşit ışın gönderdiğini ve bunlarında 12 çeşit çekim alanı yarattığını görmüş. Bu manyetik alanları keşfeden de Prof. Iain Nicolson. 12... Cotterell in zihninde ampul yanmış. Burçlarda toplam 12 adet değil mi? 12 aya 12 burç, 12 ayrı manyetik alan! Aramış taramış, eline Oakland Üniversitesinden prof Lieboff, tüp bebekler üzerinde yaptığı bir araştırmada, laboarutarındaki ışık düzenlemesinin, tüplerde büyümekte olan ceninlerin hücrelerini etkilediğini söyleyerek ilgilileri uyarıyormuş. Maurice Cotterell, bu verilerden yola çıkarak, 12 ayrı çeşit güneş ışınımının cenin kromozomlarında 12 ayrı çeşit mutasyona yol açtığını (cenin ister tüpte ister ana rahminde olsun), bunun sonucu da ortaya 12 ayrı çeşit insan tipi çıktığını söylüyor...

(Aşkın Nur Dinç Pratik Astoloji kitabından alıntı yapılmıştır)