GELİR,HASILAT,KAZANÇ,KAR,GİDER,HARCAMA,ZARAR,MALİYET KAVRAMLARI LİTERATÜR İNCELEMESİ
Harcama
Harcama; para, ayın, borçlanma, alacaktan vazgeçme, hizmet ifa etme karşılığında veya diğer şekillerde menfaat sağlamak suretiyle bir mal ve hizmetin iktisap edilmesi olup gider kavramından daha geniş kapsamlıdır. Yapılan her harcama, kısa vadede gider olarak nitelendirilemeyebilir. Ancak harcama kalemleri zamanla tüketilmek suretiyle gider veya maliyet sıfatı kazanırlar. Örneğin,
işletmenin makineler, binalar, hammaddeler vb. satın alması ile harcama ortaya çıkmıştır. Bilançonun aktifinde yer alan bu kıymetlerin işletmenin faaliyeti sırasında tüketilmesi ile gider veya maliyet kavramı ortaya çıkacaktır(Şişman 2008).
HASILAT
Hasılat kavramı pek çok düzenleyici kuruluş tarafından tanımlanmıştır. Örneğin FASB’ın 1977’da yayınladığı taslakta hasılat; “bir işletmenin bir dönem boyunca malların dağıtılması veya üretilmesi, hizmetlerin ifası ve diğer kazanç sağlayan faaliyetlerin icrası yoluyla; varlıklarında sağladığı brüt artışlar veya yükümlülüklerdeki brüt azalışlar (veya her ikisinin karışımı)” olarak tanımlanmıştır. Daha sonra bu taslağa yapılan eleştiriler ve yapılan düzeltmelerle birlikte FASB’ın su tanımı ortaya çıkmıştır. Hasılat; “malların dagıtılması, mamul üretimi ve hizmet ifası gibi bir ekonomik birimin asıl veya olagan faaliyet konusunu olusturan alanlardan belirli bir dönemde elde ettigi (a) nakit akımları, (b) söz konusu ekonomik birime ait varlıklardaki deger artısları veya (3) yükümlülüklerin yerine getirilmesi yoluyla elde edilen kazanımlardır. ” Hasılat kavramı Türkiye Muhasebe Standartları Kurulu (TMSK)’nun da çalışmalarında yer almıştır. Nitekim 18 numaralı Türkiye Muhasebe Standardı (TMS–18) hasılata ilişkin düzenlemeler içermektedir. Buna göre hasılat; “ortakların sermayeye katkıları dışında, özkaynakta artışla sonuçlanan ve işletmenin dönem içindeki olağan faaliyetlerinden elde edilen brüt ekonomik fayda tutarıdır” (TMSK TMS–18, md.7)(Ergün, Ahmet 2009).
MALİYET
İşletmenin faaliyet konusunu oluşturan mamul veya hizmetleri elde etmek için harcadığı üretim faktörünün para ile ifade edilen değerleri ise maliyet ya da daha dar anlamda üretim maliyeti olarak adlandırılır. Bu durumda, işletmenin yaptığı harcamanın maliyet olarak nitelendirilebilmesi için bunun mutlaka işletmenin ana faaliyet konusunu oluşturan mamul veya hizmetleri elde etmek amacıyla yapılmış ve para ile ifade edilebilen nitelikte normal bir tüketim olması gerekmektedir. Kısaca Maliyet; mal ya da hizmet üretmek için katlanılan fedakârlıkların (üretim faktörlerinin) tümüdür(Şişman 2008).
Satın alma maliyeti (Varolan satın alma fiyatı, gümrük vergileri, taşıma, yükleme boşaltma maliyetleri ile varlıkların edinilmesiyle doğrudan ilişkisi kurulabilen diğer maliyetler. Ticari iskontolar ve benzeri diğer indirimler satın alma maliyetinin belirlenmesinde indirim konusu yapılır.)
Dönüştürme maliyetleri (Stokların mamule dönüştürülmesi için yapılan direkt işçilik giderleri ve üretimle ilgili diğer giderler- genel üretim giderleri)
Diğer maliyetler (Stokların mevcut konum ve duruma getirilmesi için yap lan diğer giderler)
Üretimle ilgisi olmayan genel yönetim giderleri, sabit giderleri, mamul stokların depolama giderleri, normalin üzerinde gerçekleşen fire ve kayıplar, normal kapasitenin altında yapılan üretim faaliyetlerinde boş (kullanılmayan) kapasiteye düşen sabit genel üretim giderleri ve finansman giderleri maliyet kapsamına alınmaz; sonuç hesaplarına hasılatla karşılaştırmak üzere doğrudan gider yazılır.
Maliyet belli bir amaca ulaşmak için katlanılan fedakârlıkların parasal ifadesidir. Maliyet muhasebesinde, maliyet kavramı, genellikle, üretim faaliyeti sonucu elde edilen mamul ya da hizmet maliyetleri ile sınırlı tutulmaktadır. Bu nedenle, maliyet muhasebesi söz konusu ise; maliyet kavramını aşağıdaki biçimde tanımlamak mümkündür. Maliyet, üretilen mamul ve hizmetler için yapılan fedakârlıkların (varlık, hizmet ve diğer fayda tüketimlerinin) parasal ifadesidir. Örneğin; ekmek üretiminde kullanılan un, maya, işçilik, su, temizlik, yakacak, gibi giderler toplamı üretilen ekmeklerin maliyetini oluşturur(MEGEP 2008).
GİDER
Gider kavramı ise, maliyet kavramından daha geniş bir kavram olup gerek işletmenin ana faaliyet konusu olan üretimi sırasında ortaya çıkan giderleri, gerekse işletmenin yan faaliyetleri dolayısıyla meydana gelen giderleri kapsamaktadır. Giderin meydana gelişi öz sermayeden bir azalışın ortaya çıkmasına neden olur(Şişman 2008).
Gider, zararları olduğu gibi işletmenin olağan faaliyetleri sırasında doğan giderleri de içerir. İşletmenin olağan faaliyetleri ile ilgili giderler, satışların maliyeti, ücretler ve amortismanlar gibi giderleri içerir. Giderler genellikle nakit, nakit benzerleri, stoklar, maddi duran varlıklar gibi varlıkların işletme dışına çıkışı veya işletmedeki varlıkların değerlerinde azalmalar olması şeklinde oluşur(www.kgk.gov.tr).
Bir muhasebe döneminde, o dönemde tüketilen elektrik miktarı esas alınarak 10.000 elektrik faturası ödenmesi, varlıklarda (örneğin banka hesabında) bir azalışa neden olur. O halde varlıklardaki bu azalış özkaynaklarda azalışa neden olacağı için bu ödeme giderdir.
Sular idaresinden gelen faturada içinde bulunduğumuz döneme ait olmak üzere 5.000’lik su tüketim bedelini ay sonuna kadar ödenmesi talep edilmektedir. Bu durumda da borçlarda henüz ödeme yapılmadığı için artış olmuştur. Bu arttış öz kaynağı azaltmaktadır. O halde borçlardaki bu artış bir giderdir.
Ortaklara dönem içinde 30.000 temettü ödenmiştir. Bu işlem sonucu varlıklarda (Banka hesabında) azalış olmuş, özkaynak tutarı da azalmıştır. Ancak bu azalış, ortaklara yapılan bir ödemeden kaynaklandığı için gider değildir.
Sabit Giderler
Belirli bir zaman dönemi içinde üretim miktarının azalıp, çoğalmasına karşın toplam
olarak aynı kalan değişmeyen giderlere sabit giderler denir. İlk kuruluş giderleri, bina,
makine ve demirbaşların amortisman payları sabit giderlerdendir. Bazı işçilik giderleri de
sabit karakterlidir(MEGEP 2008),
Değişken Giderler
Değişken giderler üretim hacmindeki değişikliklere bağlı olarak değişiklik gösteren
giderlerdir. Değişken giderlere örnek olarak direkt ham madde ve direkt işçilik giderlerini
gösterebiliriz(MEGEP 2008).
Karma Giderler
Karma giderler, ne tam anlamıyla sabit ne de tam anlamıyla değişkendir. Bazı giderler
üretim aynı olsa da devam eder ancak üretim artarsa artış gösterebilir. Örneğin; tamir bakım
giderleri gibi…(MEGEP 2008)
VERGİSEL AÇIDAN GİDER KAVRAMI
Vergi yasalarına göre “ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi” için yapılan giderler “gider kavramı” içinde yer almaktadır. (GVK Md. 40) Yasada bu giderlerin neler olduğunu ana başlıklar altında sıralanmıştır. Bir giderin vergi yasaları açısından gider niteliği taşıyabilmesi için işletme için “gerekli” olması gerekmektedir. İşletme için gerekliliği kanıtlanamayan giderleri, gider sayarak gelirden düşme olanağı yoktur. Bu açıdan bakıldığında bir kısım giderler işletme için gerçekten “gerekli” olsa bile vergi yasaları bu giderlerin gelirden düşülmesine izin vermemektedir. Bu nedenle giderleri “gelirden düşülebilen”, “gelirden düşülemeyen” giderler diye ikiye ayırmak adet olmuştur. Gelirden düşülemeyen giderler için yasa diliyle “kanunen kabul edilmeyen gider” deyimi kullanılmaktadır(Şişman 2008)
GELİR VE KAZANÇ
Gelir
Gelirin tanımı hasılatın ve kazancın ikisini birden içerir. Hasılat işletmenin olağan faaliyetleri neticesinde ortaya çıkar; satış, ücret, faiz, temettü, lisans ücreti ve kira gibi çeşitli adlar taşır. Kazançlar gelir tanımına giren diğer kalemleri belirtir. Bunlar işletmenin olağan faaliyetlerinden doğabildiği gibi olağan olmayan faaliyetlerinden de ortaya çıkabilir. Kazançlar ekonomik yarardaki artışları ifade ederler ve özellikleri itibariyle gelirlerden bir farkları yoktur. Bu nedenle, kazançlar Kavramsal Çerçevede ayrı bir unsur olarak ele alınmamışlardır(www.kgk.gov.tr).
Kazançlar, örnek olarak uzun vadeli varlıkların elden çıkarılmasından elde edilen kazançları da kapsar. Gelirin tanımı, kısa vadeli menkul kıymetlerin değerlemesinden ve uzun vadeli varlıkların taşıdıkları değerdeki artışlardan kaynaklanan kazançlar gibi gerçekleşmemiş kazançları da içerir. Kazançlara ilişkin bilgiler ekonomik karar vermede faydalı olduğu için bunlar gelir tablosunda genellikle ayrı bir şekilde gösterilirler. Kazançlar genellikle ilgili giderler düşüldükten sonra kalan net tutarı ile raporlanırlar(www.kgk.gov.tr).
Gelir, çeşitli varlıkların elde edilmesini veya varlıklarda artışlar olmasını sağlar. Nakit, alacaklar, verilen mal ve hizmetlere karşılık alınan mal ve hizmetler gelirin örneklerini oluşturur. Gelir, borçların tasfiyesinden de kaynaklanabilir. Örneğin, bir işletme alacaklısına mevcut bir borcunun veya yükümlülüğünün kapatılması karşılığında mal veya hizmet sağlayabilir((www.kgk.gov.tr).
ZARAR
Zararlar gider tanımına giren diğer kalemleri belirtir. Bunlar işletmenin hem olağan hem de olağan dışı faaliyetlerinden doğabilir. Zararlar ekonomik yarardaki azalışları ifade eder ve özellikleri itibariyle giderlerden bir farkları yoktur. Bu nedenle Kavramsal Çerçevede ayrı bir unsur olarak ele alınmamışlardır(www.kgk.gov.tr)
Zararlar; yangın, sel gibi felaketlerden oluşan zararlar ile uzun vadeli varlıkların elden çıkarılması sonucunda oluşan zararlar gibi zararları da kapsar. Giderlerin tanımı, bir yabancı paranın kurundaki artıştan dolayı o para cinsinden olan borçlardaki artışlardan kaynaklanabilen gerçekleşmemiş zararları da içerir. Zararlara ilişkin bilgiler ekonomik karar vermede faydalı olduğu için bunlar gelir tablosunda genellikle ayrı bir şekilde gösterilirler. Zararlar genellikle ilgili gelirler düşüldükten sonra kalan net tutarı ile raporlanırlar(www.kgk.gov.tr).
TİCARİ KAR-MALİ KAR” KAVRAMLARI
İşletme kapsamında, belirli bir dönemde ana, yan faaliyetler veya olağanüstü durumlar sonucunda doğan gelir, gider farkı ticari kârı (muhasebe kârı da denilebilir) oluştururken, bunların içinden vergi yasalarına göre indirimi kısıtlanan giderlerin ticari kara ilavesi, vergilendirilmeyen kazançların ve ertelenen kârların indirimi suretiyle bulunan kâr da mali kârı (vergi matrahı) oluşturur(Şişman 2008)
Maliyet- Gider İlişkisi
Gider, faydası tükenmiş maliyet olarak kabul edilmektedir. Örneğin, satın alınmış bulunan malzemenin bir alış maliyeti vardır. Malzeme üretimde kullanıldığında alış maliyeti gidere dönüşür ve ilk madde ve malzeme giderleri olarak anılır. Daha sonra diğer üretim maliyetleri ile birleşerek üretim maliyetini oluşturur(MEGEP 2008)
Gider - Maliyet- Harcama İlişkisi
Giderin oluşması için bir ödemenin veya harcamanın yapılması zorunlu değildir. Örneğin geçmiş dönem alınmış bir malzemenin bu dönem tüketilmesinde gider oluşur ancak harcama yoktur. Gider, harcamayla ilgili olabileceği gibi olamayabilir de. Örneğin takas yoluyla elde edilmiş mal ve hizmetlerin tüketilmesinde harcama yoktur. Harcama giderden önce yapılmış olabilir(MEGEP 2008).
MALİYET-HACİM-KAR ANALİZİ(BAŞABAŞ NOKTASI ANALİZİ)
İşletmelerin nihai hedefi olan kâr, genel bir tanımla toplam satış geliri ile toplam maliyet arasındaki farka eşittir. Kârlılığını ve dolayısıyla sürekliliğini devam ettirecek olan işletme, tükettiği kaynaklar ile ürettiği ürünün maliyeti, ürün miktarı, fiyatı ile ilgili detaylı bilgilere sahip olmak zorundadır. Bu bilgiler, yönetim muhasebesinin içinde yer alan Maliyet
-Hacim-Kâr (MHK) Analizleri ile sağlanabilmektedir. MHK analizleri maliyet ve hacim arasındaki ilişkilerin kâra olan etkisini ortaya koyar (Ocak vd., 2004:4).Bu analizler, işletme yönetiminde planlama ve karar alma aşamalarında oldukça sık kullanılmaktadır. İşletme içinde faaliyete katkı sağlayan unsurların değişimi, bu değişimin diğer unsurlara ve işletme amaçlarına etkisi konusunda tahmini veriler vererek planlı ve akılcı kararlar alınmasını sağladıklarından işletme yöneticilerinin yapacağı planlama, kontrol ve özel durumlar ile ilgili kararların alınmasında, finansal analiz tekniklerinin çok önemli bir yeri vardır (Ocak vd., 2004:4).
Bir işletmenin veya bir bölümün maliyetlerinin belirlenmesinde en önemli etkenlerden birisi iş hacmidir. İş hacmi, maliyetleri incelenen birimin (bölüm, makine vb.) belirli bir dönemdeki çalışma yoğunluğunun göstergesidir. İş hacmi yerine, “faaliyet hacmi”, “etkinlik hacmi” ve “çalışma hacmi” gibi ifadeler de kullanılmaktadır. İş hacmi, maliyetleri incelenen birime bağlı olarak çeşitli ölçülerle ifade edilebilir. Örneğin, makineler için çalışma süresi, üretim miktarı gibi kriterle iş ölçüsü olarak kullanılabilir. (Kısakürek 2004).İşletmelerin maliyetleri ile iş hacimleri arasında sıkı bir bağlantı vardır ve genellikle iş hacmi arttıkça maliyetler artmakta, iş hacmi azaldıkça maliyetlerde azalmaktadır. İş hacmini oluşturan satış fiyatı ile satış miktarı arasında genellikle ters orantı bulunmaktadır: satış fiyatı artırıldığında satış miktarı düşmekte, satış fiyatı düşürüldüğünde ise satış miktarı artmaktadır. (Kısakürek 2004) MHK tüm bu ilişkileri analiz etmede kullanılan bir yönetim muhasebesi metodu olarak karşımıza çıkmaktadır.
KAYNAKÇA
Şişman, A.G, Kanunen Kabul Edilmeyen Gider Kavramının Vergi Mevzuatı Açısından Değerlendirilmesi, Sakarya,2008.
http://www.kgk.gov.tr/content_detail-208-677-tms-tfrs-2013-seti-(guncellenmis-ve-yururlukte-olan-halleriyle).html, Erişim Tarihi: 18.02.2014
http://www.kgk.gov.tr/contents/files/TFRS_2013/TMS/TMS18.pdf, Erişim Tarihi: 18.02.2014
Ergün K, Ahmet D, Erciyes Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi, Sayı: 33, Temmuz-Aralık 280 2009, ss.279-293
Mesleki Eğitim Ve Öğretim Sisteminin Güçlendirilmesi Projesi(MEGEP), “Muhasebe Finansman Ürün Ve Hizmet Maliyeti”, Ankara,2008.
OCAK, Saffet, Ömer Gider, Mehmet Top ve Çetin Akar , “Muğla Devlet Hastanesi Tomografi Ünitesi Maliyet-Hacim-Kâr Analizi”, Hacettepe Sağlık İdaresi Dergisi,2004, Cilt 7, Sayı 1, s.3-38.
Kısakürek, Mustafa, Enis Baha BİÇERMaliyet Hacim Kar Analizinin Bir Hastane İşletmesi Mr Ünitesinde Uygulanması, “Süleyman Demirel Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi” Y.2011, C.16, S.2, s.281-306.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder