ÖZET
Günümüz turizminde artık deniz güneş kum turizm üçlüsünün eskisi kadar rağbet görmediği, turistlerin dinlenme ve eğlenmenin yanında ilgi alanlarına göre hem dinlenme hem eğlence aynı zamanda da yararlı olabilecek alternatif turizm çeşitlerine yöneldiği görülmektedir. Son zamanlardan bir yükselişte olan gastronomi turizmi de turistlerin ilgisini çekmeye başlamış ve artık turistler destinasyon seçimlerinde dinlenme ve eğlenmenin yanında o bölgenin kültürüyle de iç içe olmak arzuları ortaya çıkmaktadır. Gittikleri bölgeye ait yiyeceklere de ilgi gösteren turistler, alışmış oldukları tatların dışındaki tatları da merak ederek büyük ilgi göstermektedirler.
Bu çalışmada amacımız, ülke kalkınmasına büyük katkılar sağlayan alternatif turizm çeşitlerinden biri olan gastronomi turizmini irdelemek bu doğrultuda gastronomi turizminin gelişmesinde ve hem bölgesel hem ulusal açıdan farkındalığını arttırmada Sivil Toplum Kuruluşlarının gastronomi turizmine olan etkileri araştırılmıştır. Öncelikle gastronomi, gastronomi turizmi ve sivil toplum kuruluşları ile ilgili literatür taraması yapılmıştır. Daha sonra sivil toplum kuruluşlarının gastronomi turizmine etkilerinin somutlaştırılması açısından gastronomi turizmi ile ilgili olan dernekler araştırılmış bu derneklerin gastronomi turizmine olan katkıları ortaya serilmiştir. Çanakkale Profesyonel Aşçılar Derneği ile de yapılandırılmamış görüşme tekniği uygulanarak bu etkilerin daha somut bir şekilde ortaya çıkarılmasına çalışılmıştır.
SİVİL TOPLUM KURULUŞLARININ GASTRONOMİ TURİZMİNE ETKİSİ: ÇANAKKALE PROFESYONEL AŞÇILAR DERNEĞİ ÖRNEĞİ
GİRİŞ
Turizm sektörünün ülke ekonomisine olan katkıları göz ardı edilmeyecek kadar fazladır. Türkiye’nin dört bir yanı turistik çekiciliklerle kaplıdır. Bu turistik çekiciliklerin daha fazla farkındalığının arttırılarak ülke ekonomisine olan katkıları arttırılabilir. Bu kapsamda ülkemizdeki destinasyonlarda bulunan turistik çekiciliklerin yöresel ve ulusal katkılarının daha çok ön plana çıkarılması için tüm paydaşlar koordineli bir şekilde hareket etmeleri gerekmektedir.
Ülkemizde deniz-kum-güneş turizminden, yayla turizmine, kış turizmine,
eko-turizmine, av turizmine, sağlık turizmine, gastronomi turizmine kadar çok çeşitli alternatif turizm alanları mevcuttur. Bu turizm çeşitlerinin sürdürülebilirliğinin sağlanması aynı zamanda ulusal ve uluslararası düzeyde tanıtımının yapılması paydaşların arasında yer alan sivil toplum kurulularına da büyük görevler düşmektedir.
Bir ülkede bulunan sivil ve resmi kurum ve kuruluşlar o ülkenin veya o ülkedeki belirli bir yörenin ekonomik, sosyal ve kültürel açıdan gelişmesine önemli katkılar sağlayabilir. İlgili kanun ve yönetmelikler ile açılarak, kuruluş amacı tüzüklerinde belirtilen bu tür örgütlerden biri de Sivil Toplum Kuruluşları STK’dır. Bu örgütler üye sayıları, bütçeleri ve yönetim yapıları ile ülkede veya belirli bir yörede çeşitli konularda etkin olmaya çalışmaktadırlar. Özellikle yerel STK’lar birçok turistik aktivitelerin organizasyonunda görev alarak etkin bir şekilde rol alırlar. Bir ülkede turizm ve seyahat endüstrisinin gelişiminde STK’lar en önemli kuruluşlardan biridir. Doğal, tarihi ve sosyokültürel birçok turistik arz verilerinin birer turistik ürün haline getirilerek ekonomik değer katması noktasında özellikle STK’lar yöresel alanlarda turizmin gelişiminde önemli görevler alabilirler(Aydın 2011; 2).
Gastronomi turizmi açısından bakıldı zaman ise, aynı şekilde Sivil Toplum Kuruluşlarının turizme olan katkıları neyse aynı doğrultuda alternatif turizm türlerinden olan gastronomi turizmine de doğru orantıda katkısı olacaktır. Ülkemizde Sivil Toplum Kuruluşlarının çok değişik alanlarda hizmet verdiği görülmektedir. Bu bazen genel olarak turizmi kapsarken bazen daha özele inip bunlar; eko-turizm ile ilgili dernekler, sağlık turizmi ile ilgili dernekler, kırsal turizm ile ilgili dernekler ve bizim konumuz olan gastronomi turizmi ile ilgili dernekler olmak üzere çok sayıda turizmin daha özel alanlarına indirilmiş dernek çalışmalarının mevcut olduğu görülmektedir. Bu dernekler genel olarak kendilerine görev olarak vurguladıkları alanların geliştirilmesi, bölge kalkınmasının sağlanması, o alandaki sürdürülebilirliğin sağlanıp, ulusal veya uluslararası düzeyde tanıtılmasının sağlanması ile ilgili etkin çalışmalar yürütmektedirler.
GASTRONOMİ VE GASTRONOMİ TURİZMİ
İnsanların fizyolojik ihtiyaçlarından olan beslenme ihtiyaçlarının giderilmesine yönelik aktivitelerde bulunan işletmeler hem ulusal hem uluslararası alanda her geçen gün gelişme göstermişlerdir. Bu çerçevede, yiyecek-içecek işletmelerinin ürettiği mal ve hizmet olan talebi ülke ekonomilerine ve hizmet endüstrisinin büyümesine önemli derecede katkı sağlamıştır. Turizm pastasından payını yükseltmek amacında olan ülkeler; turizmin çeşitlerinin ortaya çıkarılmasında ve 12 aya yayılması için ülkelerin kültürel öğeleri, özellikle de gastronomi kültürünü ön plana çıkarmak istemektedirler. Böylelikle gastronomi turizmle bütünleşerek gerek iç, gerekse dış turizmde önemini artırarak, ülke ekonomisine de artı gelir olarak katkıda bulunmaktadır. Turistlerin destinasyon seçiminde de etkili olabilmektedir(www.neu.edu).
Gastronominin Tanımı
Gastronomi ile ilgili birçok yazar farklı tanımlamalar yapmıştır. Bu tanımlarda yazarlar gastronomiyi bazen bir bilim dalı olarak bazen bir sanat olarak bazen de bir bilgi birikimi olarak tanımlamaktadırlar. Bu tanımlardan bazılarına aşağıda yer verilmiştir.
Yunancadan gelen bir kelime olan “Gastronomi” gaster (mide) ve nomas (yasa) kelimelerinin bir araya gelmesiyle ortaya çıkmıştır. Gastronomi kelimesinin kökünün nereden geldiğinden çok bir bütün olarak anlamının ne olduğunu belirtmek daha yararlı olacaktır. Gastronominin tanımı “insan refahı ve gıdasını ilgilendiren her konuda sağlanmış kapsamlı bilgi birikimidir” (Baysal ve Küçükaslan 2007: 6).
1825 yılında Brillant-Savarin(Fransız yazar ve hukukçu) gastronomi kelimesinin ayrıntılı bir biçimde tanımı yapmaya çalışmıştır. Brillant-Savarin tanımına göre gastronomi; yiyecek ve içeceklerin hazırlanması, üretim ve sunumun yanında, yansıtmacı ve mükemmel yeme-pişirme fikrini de kapsamaktadır (Kaya; Yurtseven, 2010; 58). Başka bir tanıma göre ise gastronomi, yiyecek ve içeceklerin ortaya çıkış sürecinden itibaren özelliklerinin tamamını detaylı bir şekilde anlaşılması, tatbik edilmesi ve geliştirilerek günümüzün modern şartlarıyla bütünleştirilmesini kapsayan ayrıca bilimsel ve sanatsal alanlara destek olan bir bilim dalı olarak tanımlanabilir(Hatipoğlu, 2010: 4).
Gastronomi, kültür ve yemek arasındaki ilişkiyi inceleyen bir disiplindir. Yenilebilir tüm maddelerin, hijyenik olan ama sağlığa uygun olması gerekmeyen şekilde azami damak ve göz zevkini amaçlayarak sofraya, yenmeye hazır hale getirilmesine kadar olan süreç gastronominin çalışma konusudur. Gastronomi, hijyenik, iyi düzenlenmiş, hoş ve lezzetli mutfak; yemek düzeni ve sistemi anlamına da gelmektedir(wikipedia.org).
Gastronominin Önemi ve Amacı
İşlevsel olarak gastronomi; yiyecek ve içecek haline dönüşebilecek her türlü ham maddeyi arayarak, kabul edilebilir fiyattan satın alarak ve üretim yaparak ilgililere rehberlik eder. Bir bütünlük halinde sınırlarını genişleten gastronomi; antropoloji, sosyoloji, ekonomi, kimya, ziraat, çevrebilim, tıp, geleneksel bilgiler ve modern teknolojilerle sıkı ilişkiler kurarak; yalnızca yiyecek-içecek çerçevesinde var olmadığını da ortaya koymaktadır. Ayrıca gastronomi, gastronomi ile ilgili olan herkesi; daha iyiye yönlendirip, kayda değer bir rekabet üstünlüğü sağlamalarına yardımcı olan önemli bir faktördür(Altınel 2009; ).
Gastronominin amacı; ulaşılabilir olan en iyi beslenme ile insanların sağlıklarının korunması, hayattan ve yemek yemekten zevk almasının sağlanmasıdır. Yiyecek ve içeceklerin hijyen kurallarına uygun olarak hazırlanması, göz ve damak zevkini amaçlayarak sofraya, yenmeye en uygun hale getirilmesi gastronominin ilgi ve çalışma konuları arasındadır(Hatipoğlu vd., 2009).
Gastronomi Turizmi
Turizm sektörüne baktığımızda gastronomi ile ilgili faaliyetler her geçen gün değer kazanmaktadır. Ülkenin tanıtımında kültürel ve tarihi mirasın yanında, yemek kültürüyle de gize çarpan ülkeler, bu özellikleriyle Gastronomi Turizminin önemini ortaya koymaktadırlar. Önemli bir turizm gelirine sahip olan Barselona, turizm gelirinin % 30 dan fazlasını gastronomi ile ilgili aktivitelerden elde etmektedir(Altınel,2009).
Gastronomi turizmi endüstrisi, sadece yemek rehberlerinden ve restoranlardan ibaret olmayıp, her türlü mutfak deneyimini içerir. Bu sektörün içerisinde; aşçılık okulları, yemek kitapları satan dükkânlar, gastronomi tur operatörleri ve bu turların rehberlerini, gastronomi ile ilgili medya, televizyon programları ve dergiler, gastronomi ile ilgili aktiviteler, şarapçılar ve şarap bağları, bira fabrikaları, içki damıtım yerleri, tarla sahipleri ve üreticileri bulunmaktadır(Çağlı 2012). Gastronomi turizmi; daha önce yaşanmamış bir yiyecek ve içecek deneyimi yaşamak için seyahat motivasyonu yaratan ve seyahat davranışlarının güdülenmesine önemli ölçüde yardımcı olan turizm şekli olarak tanımlanabilmektedir (Aktaran;Harrington ve Ottenbacher, Alıntılayan; Deveci vd.). Farklı bir tanımda ise ana motivasyon gastronomi turizmi; kişiye ilginç, farklı ve özel gelen bir yemeğin yemeğin üretim süreçlerini görmek amacıyla, o yemeğin ait olduğu yöresel bölgeyi, yiyecek üreticilerini, restoranları, yemek festivallerini ve özel alanları ziyaret etmektir (Yüncü 2010; 29).
Satın alma gücünün ve çalışanların tatil imkânlarının artması 1990'lardan sonra turizm pazarı ve seyahat edenlerin taleplerinin de değişmesine neden olmuştur. Kültür, tarihi miras ve sanat; turistik destinasyonlara önemli katkılarda bulunmuşlardır. Bir ülkenin yemek mirası da onun en temel kültürel ifadelerinden biri olarak kabul edilebilir. Bu nedenle gastronomi turizminin ulusal ve uluslararası turizm hareketlerinde önemli bir güç olduğunu söylemek mümkündür(Altınel 2009; 15).
Sivil Toplum Kuruluşları
Ülkemizin özellikle Avrupa Birliğine adaylığından sonra çoğalan Sivil Toplum Kuruluşları literatürde “kâr amacı olmayan kuruluşlar” olarak tanımlanmaktadır. Söz konusu kuruluşlar, sağlıktan siyasete, eğitim ve kültürden çevreye kadar birçok alanda faaliyet göstermektedir.
Günümüzde vakıf, dernek, birlik ve topluluk gibi farklı özelliklerde kurulan sivil toplum kuruluşları, toplumsal hayat içinde; hemşeri dernekleri, siyasi partiler, meslek birlikleri, eğitim ve araştırma kurumları, koruma dernekleri ve sanat toplulukları gibi kuruluşlar olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu kuruluşların, topluma sosyal fayda sağlamayı esas alan hizmetler sunmak veya ürünler üretmek için kurulduğu kabul edilmektedir(Atçı 2014).
Sivil Toplum Kuruluşlarının Tanımı
Sivil toplum kuruluşlarının tanımı yapılması gerektiğinde birçok tanımın mevcut olduğu görülmektedir. Bu tanımlardan bazıları aşağıda verilmiştir.
STK’lar, siyasi irade ve organizasyonlardan bağımsız, hukuk çerçevesinde faaliyetlerini yürüten, gönüllülüğe dayalı olarak belirli alanlarda kamusal hizmet sunan, kendi kendini yönetebilen organizasyonlar olarak tanımlanabilir (Özdaşlı, 2007: 63).
En genel anlamı ile belirli amaçları gerçekleştirmek, belirli konularda kamuoyunu aydınlatmak için çalışan, gönüllülük esasına göre hareket eden yapılara denmektedir (Alyakut, 2007: 30).
Diğer bir tanıma göre STK’lar devlet dışında, devlet tarafından planlanıp kurulmamış toplumları ifade etmektedir (Dağtekin vd., 2008: 208).
Sivil Toplum Kuruluşlarının Nitelikleri ve Çeşitleri
Pek çok kuruluş gibi sivil toplum kuruluşları da bazı nitelikleriyle
diğerlerinden ayrılmaktadır. Bu nitelikler(Acar 2010);
Devlete/Hükümete karşı bağımsızdırlar
Belirli usuller çerçevesinde bir araya gelirler,
Sivil toplum örgütleri faaliyetlerinden kar elde etmeyi amaçlamazlar.
Toplumsal fayda sağlamayı hedeflerler.
Gerçekleştirmek istedikleri belirli ve ortak amaç, kanunlarla yasaklanmamış amaçlardır.
Gönüllülük esasına göre çalışmaları diğer özellikleridir.
Tamamen kendi rızalarıyla örgütlenirler.
İç işleyişleri demokrasinin kurallarına uygun olmalıdır
Genel kabul gördüğü şekilde Sivil Toplum Kuruluşlarını; Dernekler, Vakıflar, Meslekî Kuruluşlar, Sendikalar, Kooperatifler, Sivil İnisiyatifler olarak sayabiliriz. Bu çalışmamızda derneklerin gastronomi turizmine olan etkileri ele alınacağından dolayı dernekler dışında diğer sivil toplum kuruluşlarına yer verilmeyecektir.
Dernekler, Türkiye’de sivil toplum kuruluşu denilince ilk akla gelen kuruluşlardır. Sayısal verilere bakıldığında da sivil toplum kuruluşları arasında en çok sayıya sahip STK şeklidir. Dernekler; Kazanç paylaşma dışında, kanunlarla yasaklanmamış belirli ve ortak bir amacı gerçekleştirmek üzere, en az yedi gerçek veya tüzel kişinin, bilgi ve çalışmalarını sürekli olarak birleştirmek suretiyle oluşturdukları tüzel kişiliğe sahip kişi topluluklarıdır. Türk Medeni Kanunu’na göre herkesin önceden izin almadan dernek kurma hakkı vardır. Fiil ehliyetine sahip her gerçek kişinin dernek kurma hakkı vardır. Ayrıca, hiç kimse dernek kurmaya veya derneğe üyeliğe zorlanamaz(Acar 2010).
Dernekler, “gerçek veya tüzel en az yedi kişinin kazanç paylaşma dışında belirli ve ortak bir amacı gerçekleştirmek üzere, bilgi ve çalışmalarını sürekli olarak birleştirmek suretiyle oluşturdukları, tüzel kişiliğe sahip kişi topluluklarıdır”(dernekler. gov).
Sivil Toplum Kuruluşlarının İşlevleri
Küreselleşme ile birlikte STK’ların fonksiyonları çeşitlenerek ve gelişerek artmaya devam etmekte, STK’ların etkinlikleri alan ve muhatap kitle açısından, etkinlik açısından güçlenmektedir. Sivil toplumun demokratik hayatı destekler nitelikteki işlevlerinin artması ve etkinleşmesi “Katılımcı demokrasinin güçlenip yerleşmesi açısından büyük önemi haiz görünmektedir(Acar 2010).
Günümüzde değişen sivil toplum kuruluşu anlayışları arasında devletin taleplerini topluma dikte etmek yerine, toplumun istek ve taleplerini devlete iletmek olarak ifade edilebilir. Günümüz STK’ları çalışmalarında siyasal alana baskı yapma, demokrasiyi toplum tabanına yaymak, eşitliği yaygınlaştırmak, insanların onurunu yükseltmek, kamu yönetimini iyileştirmek, bu doğrultuda istek ve tavsiyeleri mevcut yönetime iletmek, örgütlenmeyi teşvik etmek sosyal mobilizasyonu kolaylaştırmak, demokratik ilke ve kurumların güçlendirilmesinde öncülük yapmak, sivil toplum alanları oluşturmak gibi kendine özgü bir takım işlevleri bulunmaktadır(Akay 2012).
SİVİL TOPLUM KURULUŞLARININ GASTRONOMİ TURİZMİNE ETKİLERİ
Bir ülkede bulunan sivil ve resmi kurum ve kuruluşlar o ülkenin veya o ülkedeki belirli bir yörenin ekonomik, sosyal ve kültürel açıdan gelişmesine önemli katkılar sağlayabilir. İlgili kanun ve yönetmelikler ile açılarak, kuruluş amacı tüzüklerinde belirtilen bu tür örgütlerden biri de Sivil Toplum Kuruluşları (STK)’dır. Bu örgütler üye sayıları, bütçeleri ve yönetim yapıları ile ülkede veya belirli bir yörede çeşitli konularda etkin olmaya çalışmaktadırlar. Özellikle yerel STK’lar bir çok turistik aktivitelerin organizasyonunda görev alarak etkin bir şekilde rol alırlar. Bir ülkede turizm ve seyahat endüstrisinin gelişiminde STK’lar en önemli kuruluşlardan biridir. Doğal, tarihi ve sosyokültürel birçok turistik arz verilerinin birer turistik ürün haline getirilerek ekonomik değer katması noktasında özellikle STK’lar yöresel alanlarda turizmin gelişiminde önemli görevler alabilirler(Aydın 2011).
STK’ lar yatırım, eğitim, danışmalık, kültürel, sosyal, ekonomik vb. pek çok yönden turizmi doğrudan veya dolaylı olarak etkilemektedir. STK’lar çeşitli kalkınma stratejileriyle hem ulusal hem bölgesel düzeyde tüm paydaşlar ile bir araya gelerek işbirliği içerisinde turizme önemli katkılar sağlamaktadır. 2023 vizyonu çerçevesinde Türkiye turizm stratejisinde STK’ların önemine özellikle değinilmektedir. Bu bağlamda paydaşlar alternatif turizm türlerine de önemli katkılar sağlamları için desteklenecekleri belirtilmektedir. Kültürel mirasın ortaya çıkarılıp sürdürülebilirliğin sağlanmasında çalışmalara STK lar da dahil edilecektir. Turizmin sürdürülebilirliği için bu konu çok önemlidir. Türkiye çok zengin turistik çekiciliklere sahip bir konumda bulunmaktadır. Bu çekiciliklerin ekonomiye kazandırılmasında üniversiteler, kamu kurum ve kuruluşları, STK’lar, yerel halk vb. tüm paydaşlar önemli bir role sahiptir(Aydın 2011).
Gastronomi turizmi açısından bakıldı zaman ise, aynı şekilde Sivil Toplum Kuruluşlarının turizme olan katkıları neyse aynı doğrultuda alternatif turizm türlerinden olan gastronomi turizmine de doğru orantıda katkısı olacaktır. Ülkemizde Sivil Toplum Kuruluşlarının çok değişik alanlarda hizmet verdiği görülmektedir. Bu bazen genel olarak turizmi kapsarken bazen daha özele inip bunlar; ekoturizm dernekleri, sağlık turizmi ile ilgili dernekler, kırsal turizm ile ilgili dernekler ve bizim konumuz olan gastronomi turizmi ile ilgili dernekler olmak üzere çok sayıda turizmin daha özel alanlarına indirilmiş dernek çalışmalarının mevcut olduğu görülmektedir. Bu dernekler genel olarak kendilerine görev olarak vurguladıkları alanların geliştirilmesi, bölge kalkınmasının sağlanması, o alandaki sürdürülebilirliğin sağlanıp, ulusal veya uluslararası düzeyde tanıtılmasının sağlanması ile ilgili etkin çalışmalar yürütmektedirler.
Gastronomi Turizmi ile İlgili Hizmet Veren Sivil Toplum Kuruluşları
Sivil toplum kuruluşları turizmin gelişmesinde önemli bir rol oynamaktadır. Turizm ile ilgili birçok dernek faal şekilde faaliyet gösterirken bu derneklerden, ülkenin veya yörenin kültürünün ön plana çıkarılmasında rol alan gastronomi turizminin gelişmesi ve tanıtılmasında faaliyet gösteren dernekler de bulunmaktadır ve her geçen gün sayıları artmaktadır.
İnternet ortamında yaptığımız araştırmalar sonucunda gastronomi turizmi ile ilgili sivil toplum kuruluşları ve gastronomi turizmi ile ilgili yaptıkları çalışmalara aşağıda yer verilmiştir;
Türkiye Aşçılar Federasyonu(TAFED): Federasyonun amacı aşçılık mesleğinin saygınlığını korumak ve yaygınlaştırmak, Türk mutfağının ulusal ve uluslararası düzeyde tanıtımının sağlanmasıdır.
Gastronomi turizminin tanıtılması ve gelişmesi için yaptığı faaliyetler ise(tafed.org);
Uluslararası Menşei Bursa Gastronomi Yarışması
İzmir Enternasyonel Yemek Yarışması
Ulusal Üniversiteler Arası Aşçılık Yarışması
Kapadokya Geleneksel Yemek Yarışması
Türkiye Aşçılar ve Şefler Federasyonu(TAŞFED): Federasyonun amacı aşçılık mesleğinin saygınlığının korunması ve yaygınlaştırılması, Türk mutfağının ulusal ve uluslararası düzeyde tanıtılmasının sağlanması ve gastronomi turizminin gelişmesine katkılar sağlanmasıdır(www.tasfed.org).
Gastronomi turizminin tanıtılması ve geliştirilmesi için yaptığı faaliyetler ise(www.tasfed.org);
Uluslararası Mutfak Günleri
Darıca ev hanımları arası bayat ekmeklerle tatlı yarışması
Şef Mavi Fethiye Ulusal Yemek Yarışması
Ayrıca dünyanın en büyük kayısı tatlısı porsiyonu ile(343 kilo 700 gr.) guinnes rekorlar kitabına girmiştir.
Aşçılar ve Pastacılar Federasyonu(AŞPAFED): Federasyonun amacı, aşçılık mesleğinin gelişmesini sağlamak ve gastronomi turizminin tanıtılmasına katkılar sağlamaktır(www.aspafed.org).
Gastronomi turizminin tanıtılması ve geliştirilmesi için yaptığı faaliyetler ise(www.aspafed.org);
Sakarya Balkabağı Sanat Yarışması
Bolu Ulusal Yemek Yarışması ve Aşçılık Şampiyonası
Engelli Aşçılar Şampiyonası
Balıkesir Ulusal ve Yöresel Yemek Yarışması
Eskişehir Aşçılık Şampiyonası
Altın Kepçe Turizm ve Aşçılar Derneği: Derneğin amacı turizm sektöründe çalışan aşçıların dayanışmasını sağlamak, aşçılık mesleğini tanıtıcı faaliyetlerde bulunmak, değişik mutfakları tanıtmaktır(www.aktad.org).
Gastronomi turizminin tanıtılması ve geliştirilmesi için yaptığı faaliyetler ise(www.aktad.org);
Alanya Altın Kepçe Yemek Yarışması
Öğrencilere bilgilendirme amaçlı seminer ve konferanslar vermektedir.
Mutfak Dostları Derneği: Amacı; yurt içinde ve yurt dışında Türk mutfağının tanıtılmasını sağlamaktır(www.mutfakdostlari.org).
Gastronomi turizminin tanıtılması ve geliştirilmesi için yaptığı faaliyetler ise(www.mutfakdostlari.org);
Rossini Yemekleri
Lüfer Bayramına katkı
Nuh’un Ambarı projesi
Şefler Birliği Derneği: Amacı; Aşçılık mesleğinin ve mutfak sanatının geliştirilmesini sağlamak, Türk Mutfağının değerlerini günümüz standartlarına uygun hale getirmek ve koruma altına almak, Türk Aşçısını ve Mutfağını hak ettiği yerlere getirmek ve yeni bir imaj kazandırmaktır(www.seflerbirligi.com).
Gastronomi turizminin tanıtılması ve geliştirilmesi için yaptığı faaliyetler ise; Uluslararası Altın Kep Aşçılar Yarışması ve öğrencilere seminerler vererek bilgilenmelerini sağlamaktır(www.seflerbirligi.com).
Yukarıda yer verilen sivil toplum kuruluşları en faal şekilde faaliyet gösterenlerdir. Bu dernekleri çeşitlendirmek olasıdır ancak genel olarak en dikkat çeken derneklere yer verilmiştir.
Çanakkale Profesyonel Aşçılar Derneği ve Gastronomi Turizmine Olan Katkıları
Çanakkale Profesyonel Aşçılar Derneği, 2006 yılında Çanakkale’deki aşçıların bir araya gelmesi ile kurulmuştur. Dernek Aşçılar ve Pastacılar federasyonunun bir üyesidir. Derneğin amacı; Türk mutfağını geliştirmek ve günümüz şartlarına uyarlamak bu konuda çalışmalar yapan kişi ve kuruluşlara destek vermektir. Derneğin misyonu ise; Çanakkale Profesyonel Aşçılar Derneği Türkiye’de hızlı bir çıkış içinde olan turizm endüstrisinde görev alan Türk mutfağına değer katan ve sürekli geliştirme çabası içerisinde olan yaratıcı genç bakışlı aşçıların birleşmesi ile kurulmuştur. Çanakkale Profesyonel Aşçılar Derneği” Türk mutfağının ve aşçılarının tanıtımını yapmak amacı ile yurt içi ve yurt dışı birçok aşçılık şampiyonalarına, fuarlara ve seminerlere de iştirak ederek gastronomi turizminin gelişmesi ile ilgili faaliyetler gerçekleştirmektedir(www.capad.org).
Çanakkale Aşçılar Derneği ile yapılandırılmamış görüşme tekniği ile bilgi alınmaya çalışılmış ve bu tekniğe göre sorular görüşme esnasında konuya göre kuralsız oluşan sohbet şeklinde bir görüşme şeklinde gerçekleşmiştir. Bu görüşme sonucunda derneğin gastronomi turizmine olan katkılarından şu şekilde bahsedilmiştir;
Çanakkale’ye dikkat çekmek ve değişik bir tat ortaya çıkarmak maksadıyla dernek tarafından ilk kez peynirli baklava yapılmış ve tanıtımının yapılması için çalışmalar başlatılmıştır. Çanakkale yöresine ait olan ürünlerin ham maddeden satış aşamasına gelinceye kadar tüm aşamaların Çanakkale bölgesinde yapılması için öneriler sunulmuştur. Örneğin Çanakkale domatesi Çanakkale’de üretilmektedir. Ancak salça şekline dönüştürülmesinde bunun Çanakkale dışında yapılıp tekrardan Çanakkale’ye geri gelmesi engellenmeli tam tersi hem domates üretiminin hem de bu ürünün salçaya dönüştürülmesinin Çanakkale’de yapılmasını birçok kurum ve kuruluş ile paylaşmış ve bu konuda çalışmalar yapmaktadır. Çanakkale bölgesinde bulunan öğrencileri birçok yarışmalara götürmüş bu yarışmalarda öğrencilere destek olmuştur ve bu desteklerinin devam edeceğini dile getirmektedir. Dernek aynı zamanda turizm ile ilgili olan diğer paydaşlarla da iş birliği halinde çalışmalarını devam ettirmekte ve geliştirmektedir. Öğrencilerin okullarda teorik olarak aldıkları eğitimin pratiği için de öğrencilere destek vermektedir. Ayrıca halktan da istek geldiği sürece gastronomi ve aşçılık ile ilgili bilgi ve pratik eğitimi vermektedirler.
Hedeflerine bakıldığı zaman, öncelikle Çanakkale yöresine ait olan ürünlerin (örneğin, zeytin, domates, balık, et vb. ) öncelikle ulusal daha sonra uluslararası düzeyde tanıtımının sağlanmasıdır. Çanakkale yöresinde sadece evlerde bilinen o yöreye ait yiyeceklerin ortaya çıkarılması ve Çanakkale gastronomi turizmine katılması çalışmaları yapılmaktadır. Çanakkale’ye gelen turistlerin ziyaretleri sırasında neleri yemeleri gerektiği ile ilgili listeler yapılmış ve bunlar turistlerin dikkatini çekebilecek şekilde ön planda tutulmaktadır. Çeşitli fuarlara katılarak Çanakkale bölgesine ait ürünlerin tanıtılmasını sağlamaktadır. Örneğin İzmir Enternasyonal Yemek Yarışmasında Çanakkale’ye ait domates tatlısı yapılmıştır ve bu ürün büyük bir ilgi görmüştür. Aynı zamanda otlu bulgur pilavı misket köfte gibi yiyecekler de ön plana çıkarılarak Çanakkale bölgesine dikkat çekilmeye çalışılmıştır.
Çanakkale Profesyonel Aşçılar Derneği ile yapılan yapılandırılmamış görüşme tekniği sonucunda yukarıda bahsedilen birçok etkinlik kapsamında Çanakkale mutfağının gastronomi turizmine katkı sağlaması ile ilgili çalışmalar yaparak turistlerin dikkatini Çanakkale bölgesine çekmeye çalıştıkları öne çıkmaktadır.
Sonuç
Turistik çekiciliğe sahip olan destinasyonların farkındalığının arttırılmasında turizm ile ilgili olan tüm paydaşların koordineli bir şekilde hareket etmesi gerekmektedir. Bu bağlamda sivil toplum kuruluşları da turizmin gelişmesinde önemli bir rol oynamaktadır.
Bir bölgenin veya ülkenin turistik değerlerinin ortaya çıkarılmasında o bölgenin kültürel özellikleri de ön plana çıkarılmalıdır. Bunların başında o bölgenin yiyecek- içecek kültürü göze çarpmaktadır. Bu bağlamda gastronomi turizminin geliştirilmesi için tüm paydaşlar olduğu gibi sivil toplum kuruluşlarına da büyük görevler düşmektedir. Gastronomi turizminin gelişmesinde önemli rol oynayan ilgili dernekler çeşitli fuarlara, festivallere, yarışmalara, seminerler ve konferanslara katılarak bu bilincin arttırılmasını ilke olarak görmektedirler. O bölgeye ait olan ürünlerin ortaya çıkarılarak tanıtılmasını sağlayacak her türlü etkinlik gastronomi turizmine katkı sağlayacaktır. Çalışmamızda ortaya çıkan sonuca göre; Gastronominin gelişmesinde sivil toplum kuruluşlarından derneklerin yaptıkları etkinlik ve çalışmalar ile farkındalığın arttırılabileceği ortaya çıkmaktadır.
Tüm bunlara rağmen sivil toplum kuruluşlarının tek başlarına gastronomi turizmine katkıları tam anlamıyla amacına ulaşamayacaktır. Çünkü maddi güçleri her zaman yeterli olmayan dernekler diğer kurum ve kuruluşlardan destek almak zorundadırlar. Bir bölgenin gastronomi turizmini istenilen seviyeye getirmek için yapılan her aktivitede paydaşlar birbirine destek olmak zorundadır. Ayrıca, birçok sivil toplum örgütünün ayrı isimlerle aynı faaliyetleri yapması yerine birkaç derneğin bir araya gelmesiyle daha güçlü ve daha etkin faaliyet göstererek amaçlarına tam olarak ulaşacakları göz ardı edilmemelidir.
KAYNAKÇA
Aysu Hatipoğlu, (2010), İnançların Gastronomi Üzerine Etkileri Bodrumdaki Beş Yıldızlı Otellerin Mutfak Yöneticilerinin Görüşlerinin Belirlenmesine Yönelik Bir Araştırma, Sakarya Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Yayımlanmamış Yüksek lisans Tezi.
Alyakut, B, (2007). Stratejik Yönetim Sureci ve Sivil Toplum Kuruluşlarında Stratejik Yönetim Uygulamalarının İncelenmesine Yönelik Bir Alan Araştırması Yayınlanmamış İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Kamu Yönetimi Ana Bilim Dalı, Yüksek Lisan Tezi.
Baysal, A; Küçükaslan, N, (2007). “Beslenme İlkeleri Ve Menü Planlaması”, Bursa: Ekin Basım Yayın Dağıtım 2.Baskı.
Çağlı, I.Beril,(2012), Türkiye’de Yerel Kültürün Turizm Odaklı Kalkınmadaki Rolü: Gastronomi Turizmi Örneği, Yüksek Lisans Tezi, İstanbul Teknik Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü.
Deveci, Bilal; Türkmen, Serkan; Avcıkurt, Cevdet, “Uluslararası Sosyal ve Ekonomik Bilimler Dergisi”, sayı 3: syf,29-34, 2013.
Dağtekin, E, Özyılmaz;Payaslıoğuz G (2008). Sivil Toplum Kuruluşları ve Meslek Örgütlerince Mimarlık. Elektronik Sosyal Bilimler Dergisi.7,(26), 206–222.
Ekrem Aydın,(2011), Düzce Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Yerel Sivil Toplum Kuruluşlarının Turizme Etkilerini Belirlemeye İlişkin Bir Araştırma: Düzce İli Örneği, Yüksek Lisans Tezi.
Hasan Akay, (2012) Sivil Toplum Kuruluşlarının Yönetim Anlayışındaki Değişime Etkileri, Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi.
Hatipoğlu, A; Batman; O Sarıışık, M. (2009). Gastronomi ve Din, 3. Ulusal Gastronomi Sempozyumu Bildirisi, Alanya, 17-18 Nisan.
Hüseyin Altınel, (2009), Gastronomide Menü Yönetimi, İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi.
Kaya, O. Yurtseven, H.R. (2010): “Eko Gastronomi ve Sürdürülebilirlik”, 11.Ulusal Turizm Kongresi, Editör: Osman Eralp Çolakoğlu, Ankara, Detay Yayıncılık.
Özdaşlı, K (2007). Sivil Toplum Kuruluşlarında Toplam Kalite Yönetiminin Uygulanabilirliği: Bir araştırma, Süleyman Demirel Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İşletme Anabilim Dalı, Yayınlanmamış Doktora Tezi.
Şaban Acar, (2010), Sivil Toplum Kurumu Olarak Türkiye’de Derneklerin Profili, Sakarya Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi.
Yüncü, Hilmi Rafet (2010), Sürdürülebilir Turizm Açısından Gastronomi Turizmi Ve Perşembe Yaylası 10. Aybastı-Kabataş Kurultayı Aybastı-Kabataş Kurultayı Yayınları No: 11 Detay Anatolia Akademik Yayıncılık Ltd. Şti.
http://www.gazete365.com/seyfullah-atci-yazi/sivil-toplum-kuruluslarinin islevleri-508y.html, Erişim tarihi: 09.05.2014.
http://tr.wikipedia.org/wiki/Gastronomi , Erişim Tarihi: 09.05.2014.
http://www.dernekler.gov.tr/tr/Mevzuat/kanun/4721-Sayili-Turk-Medeni-Kanunu.aspx, Erişim tarihi: 09.05.2014.
http://www.neu.edu.tr/node/5551, Erişi Tarihi: 18.05.2014.
http://www.seflerbirligi.com/ Erişim Tarihi: 18.05.2014.
http://www.mutfakdostlari.org.tr/anasayfa Erişim Tarihi: 18.05.2014.
http://www.aktad.org.tr/ Erişim Tarihi: 18.05.2014.
http://www.aspafed.org.tr/ Erişim Tarihi: 18.05.2014.
http://www.tasfed.org/tr/default.aspx Erişim Tarihi: 18.05.2014.
http://tafed.org.tr/ Erişim Tarihi: 18.05.2014.
http://www.capad.org.tr/index.php/derne%C4%9Fimiz/vizyon-misyon Erişim Tarihi: 18.05.2014.
Günümüz turizminde artık deniz güneş kum turizm üçlüsünün eskisi kadar rağbet görmediği, turistlerin dinlenme ve eğlenmenin yanında ilgi alanlarına göre hem dinlenme hem eğlence aynı zamanda da yararlı olabilecek alternatif turizm çeşitlerine yöneldiği görülmektedir. Son zamanlardan bir yükselişte olan gastronomi turizmi de turistlerin ilgisini çekmeye başlamış ve artık turistler destinasyon seçimlerinde dinlenme ve eğlenmenin yanında o bölgenin kültürüyle de iç içe olmak arzuları ortaya çıkmaktadır. Gittikleri bölgeye ait yiyeceklere de ilgi gösteren turistler, alışmış oldukları tatların dışındaki tatları da merak ederek büyük ilgi göstermektedirler.
Bu çalışmada amacımız, ülke kalkınmasına büyük katkılar sağlayan alternatif turizm çeşitlerinden biri olan gastronomi turizmini irdelemek bu doğrultuda gastronomi turizminin gelişmesinde ve hem bölgesel hem ulusal açıdan farkındalığını arttırmada Sivil Toplum Kuruluşlarının gastronomi turizmine olan etkileri araştırılmıştır. Öncelikle gastronomi, gastronomi turizmi ve sivil toplum kuruluşları ile ilgili literatür taraması yapılmıştır. Daha sonra sivil toplum kuruluşlarının gastronomi turizmine etkilerinin somutlaştırılması açısından gastronomi turizmi ile ilgili olan dernekler araştırılmış bu derneklerin gastronomi turizmine olan katkıları ortaya serilmiştir. Çanakkale Profesyonel Aşçılar Derneği ile de yapılandırılmamış görüşme tekniği uygulanarak bu etkilerin daha somut bir şekilde ortaya çıkarılmasına çalışılmıştır.
SİVİL TOPLUM KURULUŞLARININ GASTRONOMİ TURİZMİNE ETKİSİ: ÇANAKKALE PROFESYONEL AŞÇILAR DERNEĞİ ÖRNEĞİ
GİRİŞ
Turizm sektörünün ülke ekonomisine olan katkıları göz ardı edilmeyecek kadar fazladır. Türkiye’nin dört bir yanı turistik çekiciliklerle kaplıdır. Bu turistik çekiciliklerin daha fazla farkındalığının arttırılarak ülke ekonomisine olan katkıları arttırılabilir. Bu kapsamda ülkemizdeki destinasyonlarda bulunan turistik çekiciliklerin yöresel ve ulusal katkılarının daha çok ön plana çıkarılması için tüm paydaşlar koordineli bir şekilde hareket etmeleri gerekmektedir.
Ülkemizde deniz-kum-güneş turizminden, yayla turizmine, kış turizmine,
eko-turizmine, av turizmine, sağlık turizmine, gastronomi turizmine kadar çok çeşitli alternatif turizm alanları mevcuttur. Bu turizm çeşitlerinin sürdürülebilirliğinin sağlanması aynı zamanda ulusal ve uluslararası düzeyde tanıtımının yapılması paydaşların arasında yer alan sivil toplum kurulularına da büyük görevler düşmektedir.
Bir ülkede bulunan sivil ve resmi kurum ve kuruluşlar o ülkenin veya o ülkedeki belirli bir yörenin ekonomik, sosyal ve kültürel açıdan gelişmesine önemli katkılar sağlayabilir. İlgili kanun ve yönetmelikler ile açılarak, kuruluş amacı tüzüklerinde belirtilen bu tür örgütlerden biri de Sivil Toplum Kuruluşları STK’dır. Bu örgütler üye sayıları, bütçeleri ve yönetim yapıları ile ülkede veya belirli bir yörede çeşitli konularda etkin olmaya çalışmaktadırlar. Özellikle yerel STK’lar birçok turistik aktivitelerin organizasyonunda görev alarak etkin bir şekilde rol alırlar. Bir ülkede turizm ve seyahat endüstrisinin gelişiminde STK’lar en önemli kuruluşlardan biridir. Doğal, tarihi ve sosyokültürel birçok turistik arz verilerinin birer turistik ürün haline getirilerek ekonomik değer katması noktasında özellikle STK’lar yöresel alanlarda turizmin gelişiminde önemli görevler alabilirler(Aydın 2011; 2).
Gastronomi turizmi açısından bakıldı zaman ise, aynı şekilde Sivil Toplum Kuruluşlarının turizme olan katkıları neyse aynı doğrultuda alternatif turizm türlerinden olan gastronomi turizmine de doğru orantıda katkısı olacaktır. Ülkemizde Sivil Toplum Kuruluşlarının çok değişik alanlarda hizmet verdiği görülmektedir. Bu bazen genel olarak turizmi kapsarken bazen daha özele inip bunlar; eko-turizm ile ilgili dernekler, sağlık turizmi ile ilgili dernekler, kırsal turizm ile ilgili dernekler ve bizim konumuz olan gastronomi turizmi ile ilgili dernekler olmak üzere çok sayıda turizmin daha özel alanlarına indirilmiş dernek çalışmalarının mevcut olduğu görülmektedir. Bu dernekler genel olarak kendilerine görev olarak vurguladıkları alanların geliştirilmesi, bölge kalkınmasının sağlanması, o alandaki sürdürülebilirliğin sağlanıp, ulusal veya uluslararası düzeyde tanıtılmasının sağlanması ile ilgili etkin çalışmalar yürütmektedirler.
GASTRONOMİ VE GASTRONOMİ TURİZMİ
İnsanların fizyolojik ihtiyaçlarından olan beslenme ihtiyaçlarının giderilmesine yönelik aktivitelerde bulunan işletmeler hem ulusal hem uluslararası alanda her geçen gün gelişme göstermişlerdir. Bu çerçevede, yiyecek-içecek işletmelerinin ürettiği mal ve hizmet olan talebi ülke ekonomilerine ve hizmet endüstrisinin büyümesine önemli derecede katkı sağlamıştır. Turizm pastasından payını yükseltmek amacında olan ülkeler; turizmin çeşitlerinin ortaya çıkarılmasında ve 12 aya yayılması için ülkelerin kültürel öğeleri, özellikle de gastronomi kültürünü ön plana çıkarmak istemektedirler. Böylelikle gastronomi turizmle bütünleşerek gerek iç, gerekse dış turizmde önemini artırarak, ülke ekonomisine de artı gelir olarak katkıda bulunmaktadır. Turistlerin destinasyon seçiminde de etkili olabilmektedir(www.neu.edu).
Gastronominin Tanımı
Gastronomi ile ilgili birçok yazar farklı tanımlamalar yapmıştır. Bu tanımlarda yazarlar gastronomiyi bazen bir bilim dalı olarak bazen bir sanat olarak bazen de bir bilgi birikimi olarak tanımlamaktadırlar. Bu tanımlardan bazılarına aşağıda yer verilmiştir.
Yunancadan gelen bir kelime olan “Gastronomi” gaster (mide) ve nomas (yasa) kelimelerinin bir araya gelmesiyle ortaya çıkmıştır. Gastronomi kelimesinin kökünün nereden geldiğinden çok bir bütün olarak anlamının ne olduğunu belirtmek daha yararlı olacaktır. Gastronominin tanımı “insan refahı ve gıdasını ilgilendiren her konuda sağlanmış kapsamlı bilgi birikimidir” (Baysal ve Küçükaslan 2007: 6).
1825 yılında Brillant-Savarin(Fransız yazar ve hukukçu) gastronomi kelimesinin ayrıntılı bir biçimde tanımı yapmaya çalışmıştır. Brillant-Savarin tanımına göre gastronomi; yiyecek ve içeceklerin hazırlanması, üretim ve sunumun yanında, yansıtmacı ve mükemmel yeme-pişirme fikrini de kapsamaktadır (Kaya; Yurtseven, 2010; 58). Başka bir tanıma göre ise gastronomi, yiyecek ve içeceklerin ortaya çıkış sürecinden itibaren özelliklerinin tamamını detaylı bir şekilde anlaşılması, tatbik edilmesi ve geliştirilerek günümüzün modern şartlarıyla bütünleştirilmesini kapsayan ayrıca bilimsel ve sanatsal alanlara destek olan bir bilim dalı olarak tanımlanabilir(Hatipoğlu, 2010: 4).
Gastronomi, kültür ve yemek arasındaki ilişkiyi inceleyen bir disiplindir. Yenilebilir tüm maddelerin, hijyenik olan ama sağlığa uygun olması gerekmeyen şekilde azami damak ve göz zevkini amaçlayarak sofraya, yenmeye hazır hale getirilmesine kadar olan süreç gastronominin çalışma konusudur. Gastronomi, hijyenik, iyi düzenlenmiş, hoş ve lezzetli mutfak; yemek düzeni ve sistemi anlamına da gelmektedir(wikipedia.org).
Gastronominin Önemi ve Amacı
İşlevsel olarak gastronomi; yiyecek ve içecek haline dönüşebilecek her türlü ham maddeyi arayarak, kabul edilebilir fiyattan satın alarak ve üretim yaparak ilgililere rehberlik eder. Bir bütünlük halinde sınırlarını genişleten gastronomi; antropoloji, sosyoloji, ekonomi, kimya, ziraat, çevrebilim, tıp, geleneksel bilgiler ve modern teknolojilerle sıkı ilişkiler kurarak; yalnızca yiyecek-içecek çerçevesinde var olmadığını da ortaya koymaktadır. Ayrıca gastronomi, gastronomi ile ilgili olan herkesi; daha iyiye yönlendirip, kayda değer bir rekabet üstünlüğü sağlamalarına yardımcı olan önemli bir faktördür(Altınel 2009; ).
Gastronominin amacı; ulaşılabilir olan en iyi beslenme ile insanların sağlıklarının korunması, hayattan ve yemek yemekten zevk almasının sağlanmasıdır. Yiyecek ve içeceklerin hijyen kurallarına uygun olarak hazırlanması, göz ve damak zevkini amaçlayarak sofraya, yenmeye en uygun hale getirilmesi gastronominin ilgi ve çalışma konuları arasındadır(Hatipoğlu vd., 2009).
Gastronomi Turizmi
Turizm sektörüne baktığımızda gastronomi ile ilgili faaliyetler her geçen gün değer kazanmaktadır. Ülkenin tanıtımında kültürel ve tarihi mirasın yanında, yemek kültürüyle de gize çarpan ülkeler, bu özellikleriyle Gastronomi Turizminin önemini ortaya koymaktadırlar. Önemli bir turizm gelirine sahip olan Barselona, turizm gelirinin % 30 dan fazlasını gastronomi ile ilgili aktivitelerden elde etmektedir(Altınel,2009).
Gastronomi turizmi endüstrisi, sadece yemek rehberlerinden ve restoranlardan ibaret olmayıp, her türlü mutfak deneyimini içerir. Bu sektörün içerisinde; aşçılık okulları, yemek kitapları satan dükkânlar, gastronomi tur operatörleri ve bu turların rehberlerini, gastronomi ile ilgili medya, televizyon programları ve dergiler, gastronomi ile ilgili aktiviteler, şarapçılar ve şarap bağları, bira fabrikaları, içki damıtım yerleri, tarla sahipleri ve üreticileri bulunmaktadır(Çağlı 2012). Gastronomi turizmi; daha önce yaşanmamış bir yiyecek ve içecek deneyimi yaşamak için seyahat motivasyonu yaratan ve seyahat davranışlarının güdülenmesine önemli ölçüde yardımcı olan turizm şekli olarak tanımlanabilmektedir (Aktaran;Harrington ve Ottenbacher, Alıntılayan; Deveci vd.). Farklı bir tanımda ise ana motivasyon gastronomi turizmi; kişiye ilginç, farklı ve özel gelen bir yemeğin yemeğin üretim süreçlerini görmek amacıyla, o yemeğin ait olduğu yöresel bölgeyi, yiyecek üreticilerini, restoranları, yemek festivallerini ve özel alanları ziyaret etmektir (Yüncü 2010; 29).
Satın alma gücünün ve çalışanların tatil imkânlarının artması 1990'lardan sonra turizm pazarı ve seyahat edenlerin taleplerinin de değişmesine neden olmuştur. Kültür, tarihi miras ve sanat; turistik destinasyonlara önemli katkılarda bulunmuşlardır. Bir ülkenin yemek mirası da onun en temel kültürel ifadelerinden biri olarak kabul edilebilir. Bu nedenle gastronomi turizminin ulusal ve uluslararası turizm hareketlerinde önemli bir güç olduğunu söylemek mümkündür(Altınel 2009; 15).
Sivil Toplum Kuruluşları
Ülkemizin özellikle Avrupa Birliğine adaylığından sonra çoğalan Sivil Toplum Kuruluşları literatürde “kâr amacı olmayan kuruluşlar” olarak tanımlanmaktadır. Söz konusu kuruluşlar, sağlıktan siyasete, eğitim ve kültürden çevreye kadar birçok alanda faaliyet göstermektedir.
Günümüzde vakıf, dernek, birlik ve topluluk gibi farklı özelliklerde kurulan sivil toplum kuruluşları, toplumsal hayat içinde; hemşeri dernekleri, siyasi partiler, meslek birlikleri, eğitim ve araştırma kurumları, koruma dernekleri ve sanat toplulukları gibi kuruluşlar olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu kuruluşların, topluma sosyal fayda sağlamayı esas alan hizmetler sunmak veya ürünler üretmek için kurulduğu kabul edilmektedir(Atçı 2014).
Sivil Toplum Kuruluşlarının Tanımı
Sivil toplum kuruluşlarının tanımı yapılması gerektiğinde birçok tanımın mevcut olduğu görülmektedir. Bu tanımlardan bazıları aşağıda verilmiştir.
STK’lar, siyasi irade ve organizasyonlardan bağımsız, hukuk çerçevesinde faaliyetlerini yürüten, gönüllülüğe dayalı olarak belirli alanlarda kamusal hizmet sunan, kendi kendini yönetebilen organizasyonlar olarak tanımlanabilir (Özdaşlı, 2007: 63).
En genel anlamı ile belirli amaçları gerçekleştirmek, belirli konularda kamuoyunu aydınlatmak için çalışan, gönüllülük esasına göre hareket eden yapılara denmektedir (Alyakut, 2007: 30).
Diğer bir tanıma göre STK’lar devlet dışında, devlet tarafından planlanıp kurulmamış toplumları ifade etmektedir (Dağtekin vd., 2008: 208).
Sivil Toplum Kuruluşlarının Nitelikleri ve Çeşitleri
Pek çok kuruluş gibi sivil toplum kuruluşları da bazı nitelikleriyle
diğerlerinden ayrılmaktadır. Bu nitelikler(Acar 2010);
Devlete/Hükümete karşı bağımsızdırlar
Belirli usuller çerçevesinde bir araya gelirler,
Sivil toplum örgütleri faaliyetlerinden kar elde etmeyi amaçlamazlar.
Toplumsal fayda sağlamayı hedeflerler.
Gerçekleştirmek istedikleri belirli ve ortak amaç, kanunlarla yasaklanmamış amaçlardır.
Gönüllülük esasına göre çalışmaları diğer özellikleridir.
Tamamen kendi rızalarıyla örgütlenirler.
İç işleyişleri demokrasinin kurallarına uygun olmalıdır
Genel kabul gördüğü şekilde Sivil Toplum Kuruluşlarını; Dernekler, Vakıflar, Meslekî Kuruluşlar, Sendikalar, Kooperatifler, Sivil İnisiyatifler olarak sayabiliriz. Bu çalışmamızda derneklerin gastronomi turizmine olan etkileri ele alınacağından dolayı dernekler dışında diğer sivil toplum kuruluşlarına yer verilmeyecektir.
Dernekler, Türkiye’de sivil toplum kuruluşu denilince ilk akla gelen kuruluşlardır. Sayısal verilere bakıldığında da sivil toplum kuruluşları arasında en çok sayıya sahip STK şeklidir. Dernekler; Kazanç paylaşma dışında, kanunlarla yasaklanmamış belirli ve ortak bir amacı gerçekleştirmek üzere, en az yedi gerçek veya tüzel kişinin, bilgi ve çalışmalarını sürekli olarak birleştirmek suretiyle oluşturdukları tüzel kişiliğe sahip kişi topluluklarıdır. Türk Medeni Kanunu’na göre herkesin önceden izin almadan dernek kurma hakkı vardır. Fiil ehliyetine sahip her gerçek kişinin dernek kurma hakkı vardır. Ayrıca, hiç kimse dernek kurmaya veya derneğe üyeliğe zorlanamaz(Acar 2010).
Dernekler, “gerçek veya tüzel en az yedi kişinin kazanç paylaşma dışında belirli ve ortak bir amacı gerçekleştirmek üzere, bilgi ve çalışmalarını sürekli olarak birleştirmek suretiyle oluşturdukları, tüzel kişiliğe sahip kişi topluluklarıdır”(dernekler. gov).
Sivil Toplum Kuruluşlarının İşlevleri
Küreselleşme ile birlikte STK’ların fonksiyonları çeşitlenerek ve gelişerek artmaya devam etmekte, STK’ların etkinlikleri alan ve muhatap kitle açısından, etkinlik açısından güçlenmektedir. Sivil toplumun demokratik hayatı destekler nitelikteki işlevlerinin artması ve etkinleşmesi “Katılımcı demokrasinin güçlenip yerleşmesi açısından büyük önemi haiz görünmektedir(Acar 2010).
Günümüzde değişen sivil toplum kuruluşu anlayışları arasında devletin taleplerini topluma dikte etmek yerine, toplumun istek ve taleplerini devlete iletmek olarak ifade edilebilir. Günümüz STK’ları çalışmalarında siyasal alana baskı yapma, demokrasiyi toplum tabanına yaymak, eşitliği yaygınlaştırmak, insanların onurunu yükseltmek, kamu yönetimini iyileştirmek, bu doğrultuda istek ve tavsiyeleri mevcut yönetime iletmek, örgütlenmeyi teşvik etmek sosyal mobilizasyonu kolaylaştırmak, demokratik ilke ve kurumların güçlendirilmesinde öncülük yapmak, sivil toplum alanları oluşturmak gibi kendine özgü bir takım işlevleri bulunmaktadır(Akay 2012).
SİVİL TOPLUM KURULUŞLARININ GASTRONOMİ TURİZMİNE ETKİLERİ
Bir ülkede bulunan sivil ve resmi kurum ve kuruluşlar o ülkenin veya o ülkedeki belirli bir yörenin ekonomik, sosyal ve kültürel açıdan gelişmesine önemli katkılar sağlayabilir. İlgili kanun ve yönetmelikler ile açılarak, kuruluş amacı tüzüklerinde belirtilen bu tür örgütlerden biri de Sivil Toplum Kuruluşları (STK)’dır. Bu örgütler üye sayıları, bütçeleri ve yönetim yapıları ile ülkede veya belirli bir yörede çeşitli konularda etkin olmaya çalışmaktadırlar. Özellikle yerel STK’lar bir çok turistik aktivitelerin organizasyonunda görev alarak etkin bir şekilde rol alırlar. Bir ülkede turizm ve seyahat endüstrisinin gelişiminde STK’lar en önemli kuruluşlardan biridir. Doğal, tarihi ve sosyokültürel birçok turistik arz verilerinin birer turistik ürün haline getirilerek ekonomik değer katması noktasında özellikle STK’lar yöresel alanlarda turizmin gelişiminde önemli görevler alabilirler(Aydın 2011).
STK’ lar yatırım, eğitim, danışmalık, kültürel, sosyal, ekonomik vb. pek çok yönden turizmi doğrudan veya dolaylı olarak etkilemektedir. STK’lar çeşitli kalkınma stratejileriyle hem ulusal hem bölgesel düzeyde tüm paydaşlar ile bir araya gelerek işbirliği içerisinde turizme önemli katkılar sağlamaktadır. 2023 vizyonu çerçevesinde Türkiye turizm stratejisinde STK’ların önemine özellikle değinilmektedir. Bu bağlamda paydaşlar alternatif turizm türlerine de önemli katkılar sağlamları için desteklenecekleri belirtilmektedir. Kültürel mirasın ortaya çıkarılıp sürdürülebilirliğin sağlanmasında çalışmalara STK lar da dahil edilecektir. Turizmin sürdürülebilirliği için bu konu çok önemlidir. Türkiye çok zengin turistik çekiciliklere sahip bir konumda bulunmaktadır. Bu çekiciliklerin ekonomiye kazandırılmasında üniversiteler, kamu kurum ve kuruluşları, STK’lar, yerel halk vb. tüm paydaşlar önemli bir role sahiptir(Aydın 2011).
Gastronomi turizmi açısından bakıldı zaman ise, aynı şekilde Sivil Toplum Kuruluşlarının turizme olan katkıları neyse aynı doğrultuda alternatif turizm türlerinden olan gastronomi turizmine de doğru orantıda katkısı olacaktır. Ülkemizde Sivil Toplum Kuruluşlarının çok değişik alanlarda hizmet verdiği görülmektedir. Bu bazen genel olarak turizmi kapsarken bazen daha özele inip bunlar; ekoturizm dernekleri, sağlık turizmi ile ilgili dernekler, kırsal turizm ile ilgili dernekler ve bizim konumuz olan gastronomi turizmi ile ilgili dernekler olmak üzere çok sayıda turizmin daha özel alanlarına indirilmiş dernek çalışmalarının mevcut olduğu görülmektedir. Bu dernekler genel olarak kendilerine görev olarak vurguladıkları alanların geliştirilmesi, bölge kalkınmasının sağlanması, o alandaki sürdürülebilirliğin sağlanıp, ulusal veya uluslararası düzeyde tanıtılmasının sağlanması ile ilgili etkin çalışmalar yürütmektedirler.
Gastronomi Turizmi ile İlgili Hizmet Veren Sivil Toplum Kuruluşları
Sivil toplum kuruluşları turizmin gelişmesinde önemli bir rol oynamaktadır. Turizm ile ilgili birçok dernek faal şekilde faaliyet gösterirken bu derneklerden, ülkenin veya yörenin kültürünün ön plana çıkarılmasında rol alan gastronomi turizminin gelişmesi ve tanıtılmasında faaliyet gösteren dernekler de bulunmaktadır ve her geçen gün sayıları artmaktadır.
İnternet ortamında yaptığımız araştırmalar sonucunda gastronomi turizmi ile ilgili sivil toplum kuruluşları ve gastronomi turizmi ile ilgili yaptıkları çalışmalara aşağıda yer verilmiştir;
Türkiye Aşçılar Federasyonu(TAFED): Federasyonun amacı aşçılık mesleğinin saygınlığını korumak ve yaygınlaştırmak, Türk mutfağının ulusal ve uluslararası düzeyde tanıtımının sağlanmasıdır.
Gastronomi turizminin tanıtılması ve gelişmesi için yaptığı faaliyetler ise(tafed.org);
Uluslararası Menşei Bursa Gastronomi Yarışması
İzmir Enternasyonel Yemek Yarışması
Ulusal Üniversiteler Arası Aşçılık Yarışması
Kapadokya Geleneksel Yemek Yarışması
Türkiye Aşçılar ve Şefler Federasyonu(TAŞFED): Federasyonun amacı aşçılık mesleğinin saygınlığının korunması ve yaygınlaştırılması, Türk mutfağının ulusal ve uluslararası düzeyde tanıtılmasının sağlanması ve gastronomi turizminin gelişmesine katkılar sağlanmasıdır(www.tasfed.org).
Gastronomi turizminin tanıtılması ve geliştirilmesi için yaptığı faaliyetler ise(www.tasfed.org);
Uluslararası Mutfak Günleri
Darıca ev hanımları arası bayat ekmeklerle tatlı yarışması
Şef Mavi Fethiye Ulusal Yemek Yarışması
Ayrıca dünyanın en büyük kayısı tatlısı porsiyonu ile(343 kilo 700 gr.) guinnes rekorlar kitabına girmiştir.
Aşçılar ve Pastacılar Federasyonu(AŞPAFED): Federasyonun amacı, aşçılık mesleğinin gelişmesini sağlamak ve gastronomi turizminin tanıtılmasına katkılar sağlamaktır(www.aspafed.org).
Gastronomi turizminin tanıtılması ve geliştirilmesi için yaptığı faaliyetler ise(www.aspafed.org);
Sakarya Balkabağı Sanat Yarışması
Bolu Ulusal Yemek Yarışması ve Aşçılık Şampiyonası
Engelli Aşçılar Şampiyonası
Balıkesir Ulusal ve Yöresel Yemek Yarışması
Eskişehir Aşçılık Şampiyonası
Altın Kepçe Turizm ve Aşçılar Derneği: Derneğin amacı turizm sektöründe çalışan aşçıların dayanışmasını sağlamak, aşçılık mesleğini tanıtıcı faaliyetlerde bulunmak, değişik mutfakları tanıtmaktır(www.aktad.org).
Gastronomi turizminin tanıtılması ve geliştirilmesi için yaptığı faaliyetler ise(www.aktad.org);
Alanya Altın Kepçe Yemek Yarışması
Öğrencilere bilgilendirme amaçlı seminer ve konferanslar vermektedir.
Mutfak Dostları Derneği: Amacı; yurt içinde ve yurt dışında Türk mutfağının tanıtılmasını sağlamaktır(www.mutfakdostlari.org).
Gastronomi turizminin tanıtılması ve geliştirilmesi için yaptığı faaliyetler ise(www.mutfakdostlari.org);
Rossini Yemekleri
Lüfer Bayramına katkı
Nuh’un Ambarı projesi
Şefler Birliği Derneği: Amacı; Aşçılık mesleğinin ve mutfak sanatının geliştirilmesini sağlamak, Türk Mutfağının değerlerini günümüz standartlarına uygun hale getirmek ve koruma altına almak, Türk Aşçısını ve Mutfağını hak ettiği yerlere getirmek ve yeni bir imaj kazandırmaktır(www.seflerbirligi.com).
Gastronomi turizminin tanıtılması ve geliştirilmesi için yaptığı faaliyetler ise; Uluslararası Altın Kep Aşçılar Yarışması ve öğrencilere seminerler vererek bilgilenmelerini sağlamaktır(www.seflerbirligi.com).
Yukarıda yer verilen sivil toplum kuruluşları en faal şekilde faaliyet gösterenlerdir. Bu dernekleri çeşitlendirmek olasıdır ancak genel olarak en dikkat çeken derneklere yer verilmiştir.
Çanakkale Profesyonel Aşçılar Derneği ve Gastronomi Turizmine Olan Katkıları
Çanakkale Profesyonel Aşçılar Derneği, 2006 yılında Çanakkale’deki aşçıların bir araya gelmesi ile kurulmuştur. Dernek Aşçılar ve Pastacılar federasyonunun bir üyesidir. Derneğin amacı; Türk mutfağını geliştirmek ve günümüz şartlarına uyarlamak bu konuda çalışmalar yapan kişi ve kuruluşlara destek vermektir. Derneğin misyonu ise; Çanakkale Profesyonel Aşçılar Derneği Türkiye’de hızlı bir çıkış içinde olan turizm endüstrisinde görev alan Türk mutfağına değer katan ve sürekli geliştirme çabası içerisinde olan yaratıcı genç bakışlı aşçıların birleşmesi ile kurulmuştur. Çanakkale Profesyonel Aşçılar Derneği” Türk mutfağının ve aşçılarının tanıtımını yapmak amacı ile yurt içi ve yurt dışı birçok aşçılık şampiyonalarına, fuarlara ve seminerlere de iştirak ederek gastronomi turizminin gelişmesi ile ilgili faaliyetler gerçekleştirmektedir(www.capad.org).
Çanakkale Aşçılar Derneği ile yapılandırılmamış görüşme tekniği ile bilgi alınmaya çalışılmış ve bu tekniğe göre sorular görüşme esnasında konuya göre kuralsız oluşan sohbet şeklinde bir görüşme şeklinde gerçekleşmiştir. Bu görüşme sonucunda derneğin gastronomi turizmine olan katkılarından şu şekilde bahsedilmiştir;
Çanakkale’ye dikkat çekmek ve değişik bir tat ortaya çıkarmak maksadıyla dernek tarafından ilk kez peynirli baklava yapılmış ve tanıtımının yapılması için çalışmalar başlatılmıştır. Çanakkale yöresine ait olan ürünlerin ham maddeden satış aşamasına gelinceye kadar tüm aşamaların Çanakkale bölgesinde yapılması için öneriler sunulmuştur. Örneğin Çanakkale domatesi Çanakkale’de üretilmektedir. Ancak salça şekline dönüştürülmesinde bunun Çanakkale dışında yapılıp tekrardan Çanakkale’ye geri gelmesi engellenmeli tam tersi hem domates üretiminin hem de bu ürünün salçaya dönüştürülmesinin Çanakkale’de yapılmasını birçok kurum ve kuruluş ile paylaşmış ve bu konuda çalışmalar yapmaktadır. Çanakkale bölgesinde bulunan öğrencileri birçok yarışmalara götürmüş bu yarışmalarda öğrencilere destek olmuştur ve bu desteklerinin devam edeceğini dile getirmektedir. Dernek aynı zamanda turizm ile ilgili olan diğer paydaşlarla da iş birliği halinde çalışmalarını devam ettirmekte ve geliştirmektedir. Öğrencilerin okullarda teorik olarak aldıkları eğitimin pratiği için de öğrencilere destek vermektedir. Ayrıca halktan da istek geldiği sürece gastronomi ve aşçılık ile ilgili bilgi ve pratik eğitimi vermektedirler.
Hedeflerine bakıldığı zaman, öncelikle Çanakkale yöresine ait olan ürünlerin (örneğin, zeytin, domates, balık, et vb. ) öncelikle ulusal daha sonra uluslararası düzeyde tanıtımının sağlanmasıdır. Çanakkale yöresinde sadece evlerde bilinen o yöreye ait yiyeceklerin ortaya çıkarılması ve Çanakkale gastronomi turizmine katılması çalışmaları yapılmaktadır. Çanakkale’ye gelen turistlerin ziyaretleri sırasında neleri yemeleri gerektiği ile ilgili listeler yapılmış ve bunlar turistlerin dikkatini çekebilecek şekilde ön planda tutulmaktadır. Çeşitli fuarlara katılarak Çanakkale bölgesine ait ürünlerin tanıtılmasını sağlamaktadır. Örneğin İzmir Enternasyonal Yemek Yarışmasında Çanakkale’ye ait domates tatlısı yapılmıştır ve bu ürün büyük bir ilgi görmüştür. Aynı zamanda otlu bulgur pilavı misket köfte gibi yiyecekler de ön plana çıkarılarak Çanakkale bölgesine dikkat çekilmeye çalışılmıştır.
Çanakkale Profesyonel Aşçılar Derneği ile yapılan yapılandırılmamış görüşme tekniği sonucunda yukarıda bahsedilen birçok etkinlik kapsamında Çanakkale mutfağının gastronomi turizmine katkı sağlaması ile ilgili çalışmalar yaparak turistlerin dikkatini Çanakkale bölgesine çekmeye çalıştıkları öne çıkmaktadır.
Sonuç
Turistik çekiciliğe sahip olan destinasyonların farkındalığının arttırılmasında turizm ile ilgili olan tüm paydaşların koordineli bir şekilde hareket etmesi gerekmektedir. Bu bağlamda sivil toplum kuruluşları da turizmin gelişmesinde önemli bir rol oynamaktadır.
Bir bölgenin veya ülkenin turistik değerlerinin ortaya çıkarılmasında o bölgenin kültürel özellikleri de ön plana çıkarılmalıdır. Bunların başında o bölgenin yiyecek- içecek kültürü göze çarpmaktadır. Bu bağlamda gastronomi turizminin geliştirilmesi için tüm paydaşlar olduğu gibi sivil toplum kuruluşlarına da büyük görevler düşmektedir. Gastronomi turizminin gelişmesinde önemli rol oynayan ilgili dernekler çeşitli fuarlara, festivallere, yarışmalara, seminerler ve konferanslara katılarak bu bilincin arttırılmasını ilke olarak görmektedirler. O bölgeye ait olan ürünlerin ortaya çıkarılarak tanıtılmasını sağlayacak her türlü etkinlik gastronomi turizmine katkı sağlayacaktır. Çalışmamızda ortaya çıkan sonuca göre; Gastronominin gelişmesinde sivil toplum kuruluşlarından derneklerin yaptıkları etkinlik ve çalışmalar ile farkındalığın arttırılabileceği ortaya çıkmaktadır.
Tüm bunlara rağmen sivil toplum kuruluşlarının tek başlarına gastronomi turizmine katkıları tam anlamıyla amacına ulaşamayacaktır. Çünkü maddi güçleri her zaman yeterli olmayan dernekler diğer kurum ve kuruluşlardan destek almak zorundadırlar. Bir bölgenin gastronomi turizmini istenilen seviyeye getirmek için yapılan her aktivitede paydaşlar birbirine destek olmak zorundadır. Ayrıca, birçok sivil toplum örgütünün ayrı isimlerle aynı faaliyetleri yapması yerine birkaç derneğin bir araya gelmesiyle daha güçlü ve daha etkin faaliyet göstererek amaçlarına tam olarak ulaşacakları göz ardı edilmemelidir.
KAYNAKÇA
Aysu Hatipoğlu, (2010), İnançların Gastronomi Üzerine Etkileri Bodrumdaki Beş Yıldızlı Otellerin Mutfak Yöneticilerinin Görüşlerinin Belirlenmesine Yönelik Bir Araştırma, Sakarya Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Yayımlanmamış Yüksek lisans Tezi.
Alyakut, B, (2007). Stratejik Yönetim Sureci ve Sivil Toplum Kuruluşlarında Stratejik Yönetim Uygulamalarının İncelenmesine Yönelik Bir Alan Araştırması Yayınlanmamış İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Kamu Yönetimi Ana Bilim Dalı, Yüksek Lisan Tezi.
Baysal, A; Küçükaslan, N, (2007). “Beslenme İlkeleri Ve Menü Planlaması”, Bursa: Ekin Basım Yayın Dağıtım 2.Baskı.
Çağlı, I.Beril,(2012), Türkiye’de Yerel Kültürün Turizm Odaklı Kalkınmadaki Rolü: Gastronomi Turizmi Örneği, Yüksek Lisans Tezi, İstanbul Teknik Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü.
Deveci, Bilal; Türkmen, Serkan; Avcıkurt, Cevdet, “Uluslararası Sosyal ve Ekonomik Bilimler Dergisi”, sayı 3: syf,29-34, 2013.
Dağtekin, E, Özyılmaz;Payaslıoğuz G (2008). Sivil Toplum Kuruluşları ve Meslek Örgütlerince Mimarlık. Elektronik Sosyal Bilimler Dergisi.7,(26), 206–222.
Ekrem Aydın,(2011), Düzce Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Yerel Sivil Toplum Kuruluşlarının Turizme Etkilerini Belirlemeye İlişkin Bir Araştırma: Düzce İli Örneği, Yüksek Lisans Tezi.
Hasan Akay, (2012) Sivil Toplum Kuruluşlarının Yönetim Anlayışındaki Değişime Etkileri, Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi.
Hatipoğlu, A; Batman; O Sarıışık, M. (2009). Gastronomi ve Din, 3. Ulusal Gastronomi Sempozyumu Bildirisi, Alanya, 17-18 Nisan.
Hüseyin Altınel, (2009), Gastronomide Menü Yönetimi, İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi.
Kaya, O. Yurtseven, H.R. (2010): “Eko Gastronomi ve Sürdürülebilirlik”, 11.Ulusal Turizm Kongresi, Editör: Osman Eralp Çolakoğlu, Ankara, Detay Yayıncılık.
Özdaşlı, K (2007). Sivil Toplum Kuruluşlarında Toplam Kalite Yönetiminin Uygulanabilirliği: Bir araştırma, Süleyman Demirel Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İşletme Anabilim Dalı, Yayınlanmamış Doktora Tezi.
Şaban Acar, (2010), Sivil Toplum Kurumu Olarak Türkiye’de Derneklerin Profili, Sakarya Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi.
Yüncü, Hilmi Rafet (2010), Sürdürülebilir Turizm Açısından Gastronomi Turizmi Ve Perşembe Yaylası 10. Aybastı-Kabataş Kurultayı Aybastı-Kabataş Kurultayı Yayınları No: 11 Detay Anatolia Akademik Yayıncılık Ltd. Şti.
http://www.gazete365.com/seyfullah-atci-yazi/sivil-toplum-kuruluslarinin islevleri-508y.html, Erişim tarihi: 09.05.2014.
http://tr.wikipedia.org/wiki/Gastronomi , Erişim Tarihi: 09.05.2014.
http://www.dernekler.gov.tr/tr/Mevzuat/kanun/4721-Sayili-Turk-Medeni-Kanunu.aspx, Erişim tarihi: 09.05.2014.
http://www.neu.edu.tr/node/5551, Erişi Tarihi: 18.05.2014.
http://www.seflerbirligi.com/ Erişim Tarihi: 18.05.2014.
http://www.mutfakdostlari.org.tr/anasayfa Erişim Tarihi: 18.05.2014.
http://www.aktad.org.tr/ Erişim Tarihi: 18.05.2014.
http://www.aspafed.org.tr/ Erişim Tarihi: 18.05.2014.
http://www.tasfed.org/tr/default.aspx Erişim Tarihi: 18.05.2014.
http://tafed.org.tr/ Erişim Tarihi: 18.05.2014.
http://www.capad.org.tr/index.php/derne%C4%9Fimiz/vizyon-misyon Erişim Tarihi: 18.05.2014.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder